Bir çıkmazın içinden beni gören, merhaba!
Yari vefasız çıkıp, yoldan dönen, merhaba!

Merhaba, ey gün yüzlü, hasret kokan çiçekler!
Bilmem, sizi de benim gibi biri mi bekler?

Tozlu yollar, dar geçit, uçan kuşlar, serin su,
Merhaba ey acılar! -Yoluma kuran pusu-

Titreyen namelerim, yalnız kalan yüreğim,
Merhaba garip yolcu, sen bükülmez bileğim!

Gündüzün karanlığı, kurumuş mavi deniz,
Merhaba dert ortağım yosunlu taş, evet siz!

Solan gül, düşen yaprak, kuruyan yaşlı çınar,
Merhaba kara bulut! Seni de düşünen var.

Kimsesiz, yoksul gardaş, ocakta yana ateş,
Nikotinli ciğerim, merhaba saatim beş!

Gelin dertler, kederler! Gelin üst üste binin.
Merhaba mutsuzluk, duvağı kanlı gelin!

Şansı yaver gitmeyen sen, yaralı arkadaş,
Merhaba iki gözüm, süzülen bir damla yaş!

Kalem tutan çilekeş, gönlümü açan eller,
Merhaba sırdaşım defterler ve kalemler!

Ne oldu sana böyle, birden asıldı yüzün?
Merhaba gözüm nuru, beni ağlatan hüzün!

Ne zaman dur diyecek, bu gecenin ilhamı,
Merhaba sadık çakmak, yine yak sigaramı!

Ömrümü nefes nefes ciğerime çekeyim,
Merhaba ölüm günü! Gel Ahmet öldü deyim…

06:25 – 15.11.1998 Denizli