An olur sorgulanır ömre dair ne varsa
Var olanlar yok olur yalnız yokluk var kalır
Sahiplenilen nemâ son demde karaborsa
Doğumdan ölüme dek tek noktalık kâr kalır


An olur yerle yeksan olur bütün saltanât
Vurulur kartalları zirvede tutan kanat
İlâhi adalet ki ne kadar ince sanat
Ademin cennetinde bir tevbelik zâr kalır


An olur tûfan kopar gecenin gözlerinde
Şaha kalkar okyanus en durağan yerinde
Yaralanan kalplere derinde en derinde
Tevekkülle süslenen şifâlı vakar kalır


An olur çamurlaşır ipe serilen unlar
Hep mânânın dışına indirgenir sorunlar
Eylemlerle anılır musa ve firavunlar
Fikirler gözden düşer darası efkâr kalır


An olur kelimeler ters düşer lehçesine
Cana can olan canlar döner taş külçesine
Çarmıhla atılırken Dost’un gül bahçesine
Ateşin gölgesinde yâr bile ağyâr kalır


An olur güneş söner kaybolur ay ve yıldız
Sökülür apoletler kararır onca yaldız
Anlarız ki ışığın kuşattığı kadarız
Gerçeğin hükmü biter tasvir-i nigâr kalır


An olur dolar vakit lüzum kalmaz ibkaya
Gidilen yol bellidir atlı veyâhut yaya
Nedâmet nazarıyla vedâ edip dünyaya
Ölümlü bir nisanda tükenen bahar kalır


....