13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1398
Okunma

Ucuz bir bar taburesinde
yaslamışsam sırtımı boşluğa
sarıldığım umutlarım saçılmışsa
tahta kurularından arta kalan bir masaya
ikisi boş üç kadeh arasında
gölgeni kolluyorsam gözlerimin ucuyla
aynı sokağı iki ayrı uçtan pusulamışsa yokluğun
gözlerinsizlik en çığırtkan halleriyle
yokluğunu haykırıyorsa iki duvar arasında
cırtlak sesli bir rockçı
ölümler çıplak gelir diye bağırıyorsa
Erkin koray edasıyla
ölüm bir tinerci kadar
yakın geziniyorsa boğazıma
her sigarada
bir adım daha yaklaşıyorsam sonsuzluğa
gün ışıklarını hala vuruyorsa
ayık kalan yanlarıma
sarkaç adımlarım son buluyorsa
sakızağacında bir taksinin arka koltuğunda
soytarı bir bakış atıyorsam
Beyoğlunda bir geceden arta kalan yıkıntımla, ardıma
ve bunca hengame arasında
Annem bekliyorsa hala mutfak camında
ve gülümsüyorsa gözlerime ve ölmemişsem hala
işte
o zaman anlıyorum
boyutsuz bir sevdayla
hala vurgunum sana
sen ister anla
ister anlama...