ÜYELİK GİRİŞİ ÜYE OL
Anasayfa Şiirler Forum Etkinlikler Kitap Nedir? Bicümle Tv Müzik Atölye Arama Blog İletişim Yazılar
Giriş Yap Üye Ol
Uyanık bir tek adam, uyuyan binlerce kişiden daha güçlüdür. S. Carnot Paylaş
ANASAYFA
ETKİNLİKLER
NEDİR?
TİVİ
BLOG
BİCÜMLE
ATÖLYE
ARAMA

"Bir Ağızdan Söylenen Türkü" gibidir Necati Cumalı

7.1.2009



Cumhuriyetin ilk kısmını oluşturan, ulusal benliğin ve bütünlüğün nasıl toparlandığına şahit olan koyu bir Atatürk sevdalısı Necati Cumalı�nın cumartesi yani 10 Ocak günü 8.ölüm yıldönümüdür. Bugün ve yarından itibaren hafta boyunca çeşitli etkinliklerle anılacaktır. Bu nedenle bizlerde köşemizde yer vermek istedik. Rahmetle anıyoruz.

Kendi diliyle bir söylemine yer verelim önce; Cumalı diyor ki:


"Bizler, çelişkili koşulların yaşamını bölük pörçük, parça parça ettiği bir kuşağız. Benim çocukluk yıllarımda, toplumda egemen olan değer ölçüleri ile ekmeğimizi kazanmaya kazanmaya başladığımız yıllarda ağır basan değer ölçüleri, çelişkili bir değişiklik gösterdi. Toplum bize verdiği vaatleri tutmadı. Kişiliğimin biçimlenmeye başladığı otuzlu yıllarda, ülkemizde yaşamayı güzelleştiren geleceğe dönük inançlar geçerliydi. Yurdumuzun daha mutlu yarınlara kavuşmasına katkıda bulunmak yürekleri ısıtan bir tutumdu. kırklı yıllarda birden kendimizi kararan gökler altında bulduk. Ekmeğimizi kazanmaya başlamamızla birlikte enflasyonun yükü altında kaldık, Oktay Akbal’ın deyimiyle önce ekmekler bozuldu. lokmalarımız ufaldı. Özel yaşayışımızı düzene koymamız zorlaştı, evlenmek, ev açmak, ekmeğimizi güven altına almak, çözülmesi güç sorunlar oldu. öte yandan delikanlılık çağında inançla bağlandığımız cumhuriyetçi, halkçı, devrimci görüşler karalandı, bizler kötü gözle görülen, istenilmeyen kişiler durumuna düşürüldük. ben bu kuşağın çilesini yaşadım. Sadece toplumsal şiirlerimle değil, yıkılan aşkları, yürek burukluğu ili de kuşağımın duygularının sözcüsü olmaya çalıştım."



�bir ağızdan söylenen türkü� gibidir Necati Cumalı şiirleri.

Şair şiiri buğdaydan öğrendim diyor, akan sulardan�/ kır çiçeklerinden�/ köy kahvelerinden öğrendim / yağmur, kadın, topraklar, severek� / çarşıda pazarda öğrendim şiiri diyor şair ve devam ediyor� Nasıl renk renk açarsa kır çiçekleri /kayanın dibinden patlarsa kaynak / sevince sarhoş olunca bizlerden biri / indirir yağmurunu yırtarsa gömleğini / şiir yazarım ben de kanımı akıtarak�

Şiir yazmayı böyle açıklıyor şair bir şiirinde. Aslen hukuk eğitimi alıp uzun süre avukatlık ve savcılık yapan Cumalı, 1963 yılından itibaren hayatını yazarak kazanmaya başlamış ve 1970 yılında İstanbul�a yerleşip bütün zamanını yazıya ayırmıştır.

Şiirleri dışında edebiyatın her dalında kalıcı eserler bırakmış ve uluslar arası ödüller almamızı sağlayan önemli bir isimdir. Şiirlerinden yola çıktık devam edelim. Bu yol bizim yolumuz ve devrilmez ağaçların her bir yaprağına tutunarak, içinde türkülerin ses olduğu gerçek hayatlar dile getirerek iç geçirelim geçmişe�

Cumalı�nın sade dili, yalınlığı, Türkçeyi en güzel şekliyle kullanması ve açıklığı ile eserleri iyi bir örnektir edebiyatımıza.

Gerçek yaşamından, gerçek isimlerle gerek şiirlerinde gerek diğer eserlerinde, insanı en doğal hali ile anlatmayı başarmıştır.

�Küçüğüm, sen şimdi onsekizindesin
Güzelliğin gün günden dillere destan
Hatıramda herbiri seninle canlanan
İzmir’in günlerinde gecelerindesin

Sönmüş yanardağlar, kaleler eteğinde
Yüzyıllardır uyuyan şu bizim İzmir
O âşık kadınları, levent erkekleri nerde?
Sahiden yaşayıp göçtüler mi kimbilir?�


İthaf şiirinde böyle söylüyor şair. Biliyorsunuz şair kuzey Yunanistan�da bulunan Makedonya kasabası olan Florina�da doğar ve bir süre sonra Yunanistan�da yaşayan her türk gibi topraklarına göç ederler. Şairin ailesi Urla�ya yerleşir. İzmir�den dizelere rastlamak şaşırtıcı değil. Hukuj eğitimi almaya Ankara�ya gittiği zamanlar dışarısında hep Urla ve İzmir de vakit geçirmiş biridir. Bu nedenle Ege Bölgesi belirleyici bir yere sahiptir tüm eselerinde. Hayatın özetini dizelerinde bulmak ne hoş şairin.


KIZILÇULLU YOLU

Hıdırellez günü, Kızılçullu yolu
Beni herkes severdi çocukluğumda
Arabacı yanına oturtur
Kırbacı bana verirdi.

Ben Fıtnat hanımın oğlu,
Zayıf bir kızı severdim
Gözlerinin içi gülerdi.

Hıdırellez güneşi,
Beraber tırmanmadık mı ağaçlara?
Siz kanatmadınız mı ellerimi
Elma çiçekleri?




Süslemelerden çok doğallığı ile dizelerine yer veren Cumalı�nın hissedilen bir başka özelliği ise umuttan ve aydınlıktan yana, iyi niyetini hiç bozmadan şiirler yazmasıdır. İyi bir devrimci olan Cumalı özgürlüğe, hürriyete bakışını bakın hangi dizelerle ifade ediyor bizlere�

�Boşuna değil dökülen kan
Tarihin akışından anlıyorum
Kuvvet zamanla yıkılır
Yalnız senin uğrunda ölür insan
Yarası acımadan.�



Şairin şiirlerinde güncel kaygılar, sevinçler, üzüntüler, özlemler, ayrılıklar, insan sevgisi, doğa sevgisi, barış ve zamanın sorunlarını dizelerine taşımayı başarmıştır.


�İçimden hep iyilik geliyor
Yaşadığımız dünyayı seviyorum
Kin tutmak benim harcım değil
Çektiğim bütün sıkıntıları unuttum
Parasız pulsuzum ne çıkar
Gelecek güzel günlere inanıyorum�



İnancı doğrultusunda yazma aşkını hiç kaybetmeyen ve her daim bizlere eserler bırakan adını ölümsüzleştiren çok ciddi bir isimdir Necati Cumalı.

Şiirleri dışında yazdığı sayısız öykü ile ( Yalnız Kadın- Susuz Yaz ) normal yazım kuralları dışında daha çok ayrıntılara yer vererek yazı tavrını biraz değiştirdi. Seçtiği karakterlerin çoğu ( Makedonya�ya dönerek ailesinin yaşadığı yerleri görüp araştırıp annesini anlattığı ve �Viran Dağlar� kitabıyla dayısını anlattığı kısımlar dışında ) genellikle Urla ve bu civar insanlarını, kadın-erkek ilişkilerini, cinsellik öykülerini başlıca tema olarak kullandı.

Konularını yerli unsurlardan besleyerek, yazdığı tiyatro eserleri ile tiyatromuzun gelişimine büyük katkı sağlamıştır. Eserleri Oyunlar başlığı altında altı kitapta toplanmıştır. Birçok yabancı dile çevrilip, oyunları sergilenmiştir. Bu alanda da uluslar arası başarı sağlamıştır. 1963�te oyunlaştırdığı Reşat Nuri Güntekin�in Çalıkuşu romanı ise başarılı bir uyarlama olarak üzerinde durulması gereken bir eserdir.

Her dalda eser vermeyi ihmal etmeyen ve yazı aşkıyla bize kazandırdığı her eserin kalıcı olmasını sağlamıştır. Yazdığı sayısız deneme, hikâye, öykü, inceleme yazıları, roman ve bir de çocuk romanı bulunmaktadır. Romanlarını iyi bir kurguya, inanılmaz bir gözleme ve tasvir yeteneğine sahip, kendi insanımızı bize hiç farklı göstermeden tüm gerçekçiliği ile aktarmayı başarmıştır. Hayatın gerçeklerini ifade yeteneği inanılmaz hayranlık uyandırır. Dili çok sade fakat etkileyici kullanmayı bilen bir isimdi. Ulusal edebiyata inanan fakat öz değerlerini yitirmeyen, onları el üstünde tutan, öz kültür ve dilden asla taviz vermeyen, anlaşılır olmayı kendine amaç edinmiş biriydi. Özellikle bu konuda �Zeliş� eserinde şöyle belirtir.

�sadık efendi dilekçeyi yüksek sesle okudu. Dördü de cümlelerin kuruluşundan bir anlam çıkaramadıkları, çoğu kelimeleri hayatlarında ilk defa duydukları hâlde, dilekçeyi pek beğendiler. Bizde beğenilecek her yazının anlaşılmaz olması öteden beri asıl olduğuna göre, onların bu davranışına hiç şaşmamak lâzım! Toplumumuz sadık efendinin dilekçesine gelinceye kadar, anlaşılmaz sözleriyle bütün edebiyat jürilerini, bütün ünlü eleştirmecileri hayran eden nice sayısız şairler, nice büyük yazarlar yetiştirmiştir.�


Onca eser, onca gerçek kesit ve devrimciydi üstelik. Ağzından umut sözleri hiç düşmemiştir. Bundan sonra da düşürmeyelim.

Bizler gibi unutmadan etkinlik hazırlayan tüm dostların yanında olabilmeyi çok isterdim. En yakın zamandan bir etkinlik haberi verelim yazımızı sonlandırırken. Yarın ölümünün 8.yılında Beşiktaş Belediyesi�nin Cumhuriyet Gazetesi ile birlikte düzenlediği, Cumalı�nın 30 yıl yaşadığı Etiler�deki evinde 11.00’de düzenlenecek etkinliğe İsmail Ünal, Doğan Hızlan, Alev Coşkun, Cumalı’nın kız kardeşi Müfide Çalık ve kayınbiraderi Rekin Teksoy konuşmacı olarak katılacak.

Unutmadık. Unutmayacağız�


SONUNA GELİYORUZ

Sonuna geliyoruz dostum
Eksiliyor soframızda
Bir bir iskemleler

Duyuyorum içimde
Yeşeriyor baş verip
Toprağa vereceğim tohum

Bu yaştan sonra her şey
Uzak yakın bana eşit geliyor
Toprağı daha bir seviyorum


Necati CUMALI




Saygımla�

Yorumlar
""Bir Ağızdan Söylenen Türkü" gibidir Necati Cumalı" haberine henüz yorum yapılmamış.

İlk yorumu siz yapın.

Yorum Yapın

"Bir Ağızdan Söylenen Türkü" gibidir Necati Cumalı ile ilgili yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üye Ol Üyelik Girişi Yap

Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.