Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER

KAÇIŞ-5

Yorum

KAÇIŞ-5

15

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1307

Okunma

KAÇIŞ-5

KAÇIŞ-5

Erhan, evinin kapısını açmaya çalışırken gözü çöp kovasına takıldı. “Yine uğramamış! Sonunda işten çıkardılar galiba. Nasıl da pis kokmuş! Tabi, üç gün kapının önünde beklerse olacağı buydu . Keşke yola çıkmadan önce ben dökseydim“ dedi yüzünü buruşturarak.

Şehir hayatının bir diğer adı da “Kim kime dum duma“ydı. Kim bilir bu çöpün önünden kaç apartman sakini burnunu tuta tuta geçmiş ama “Burada bir delikanlı vardı; öldü mü kaldı mı?“diye aklında geçirmemişti.

“Ölsek , cenazemiz koksa umurlarında olmaz!“diye devam etti cümlesine Erhan.
Meltem ise Erhan’ın dediklerini işitmiyordu bile. Öne bir adım atmıştı atmasına ama diğer adımını geriye mi yoksa ileriye mi atacağını bilemez haldeydi. Erhan, ayakkabısını çıkarıp, hemen kenarda yapışık ikiz gibi duran terliklerine geçiriverdi ayaklarını. “Meltem! Sen daha orada mısın? Hadi çıkar üstünü de gel!“ dedi ve elini uzattı. Daha sonra da kendine doğru çekip dudağına bir öpücük kondurdu. Meltem, kendini geriye doğru çekip “Kapı açık! Kapatmayacak mısın?“ dedi sesi titreyerek. Meltem, kapanan kapının sesiyle irkildi. Hayatında ilk kez bir erkekle baş başa aynı evde kalacaktı. Bir anlık kararı; yaşadığı şehri, bu da yetmezmiş gibi bir de evini terk ettirmişti.

Erhan “Ben banyoya giriyorum. Acıktıysan buzdolabını aç, bir şeyler atıştır! Gerçi içinde ne var ne yok onu da bilmiyorum ya! Kafana göre takıl. Burası evin artık“ dedi gülümseyerek.

Meltem, bavuluyla bir süre salonun girişinde kalakaldı. İçeri girmeden evin her bir köşesini gözleriyle taradı. Ev; ne büyük ne de küçüktü. Aslında duvar kağıdının içine ambalajlanmış bir hediye paketini andırıyordu. Her şey ama her şey olması gereken kadardı. Eşyalar; küçük bir televizyon, portatif bir masa etrafına dizilmiş dört tane tahta iskemle, zeminde desenleri birbirine tamamen zıt iki küçük kilim ve sade bir oturma grubundan oluşuyordu. Kapıları her ne kadar kapalı da olsa salon iki odaya açılıyordu. Dudaklarını kemiriyordu sürekli. Elinin karnının üzerinde dairesel hareketlerle dolaştırdı; nasıl da gurulduyordu. Fakat canı bir şey yemek istemiyordu.

Bavulunu duvara yasladı ve pencereye doğru yavaş yavaş ilerledi. Hava zifiri karanlıktı. “Bizimkiler ne yapıyordur acaba?“ diye aklından geçirdi. Birden vücudunu ateş bastı. Camı açıp derin bir nefes aldı. Dışarıdaki temiz havayı şurup gibi içine çekmesi bile boğulmasına engel olmuyordu.

“Meltem, ben çıktım canım! İstersen sen de gir! Rahatlarsın“

Meltem alelacele pencereyi kapattı ve “Tamam girerim!“ dedi yüksek sesle. Erhan, kapalı odalardan birine girmişti. Meltem, banyonun kapısını açar açmaz buhar içeriden kaçmak istercesine yüzüne yapıştı. Eliyle buharı dağıtmaya çalıştı. İlk işi kapının arkasına bakmak oldu. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. “Oh şükür! Arkada anahtar var! Rahat rahat yıkanır, giyinirim“ dedi. Meltem’in içindeki buhar, banyodaki buharın belki de iki misliydi. Banyonun penceresini sonuna kadar açarak içeriyi havalandırdı ama yüreğini rahatlatamıyordu bir türlü.

Erhan’a ailesiyle ilgili gerçekleri anlatmak o an için inanılmaz derecede rahatlatmıştı onu. Birden çok gerilere gitti. Çocukluğunda, hasta olup kustuğu zamanlarda annesi “İyi iyi! Şükür kustu da rahatladı!” derdi ve gerçekten de öyle olurdu. “Keşke, insanoğlu nefretini kusunca da ömür boyu rahatlasaydı ama nerede?“ diye düşündü. Çünkü onun bu konudaki hazımsızlığı devam ediyordu. Yıllarca bastırdığı, sakladığı duygular artık ulu orta yerlerdeydi ama neden hala yüreği daralıyordu ki. “Keşke sırlarım bende mi kalsaydı! “dedi dudağını bükerek.

Adımları, onu bavuluna doğru götürdü. Hızla açıp içinden temiz çamaşır ve havlu çıkarttı. Tam banyoya girerken Erhan’la burun buruna geldi. Erhan “Sokakta yüzlerce insanla karşılaşıyorsun bir anlam ifade etmiyor. Evde bir kişiyle adım başı karşılaşıyorsun her seferinde kalbin yerinden fırlayacak gibi oluyor. Azınlığın çoğunluğu bu olsa gerek“ dedi Meltem’in gözlerinin içine bakarak. Meltem “Şöyle konuşuyorsun ya mest ediyorsun beni!“ dedi hayran hayran bakan gözlerinin eşliğinde.

“Hadi sen gir banyoya ben de bir şeyler hazırlayayım. Bugünlük misafir ol bakalım. Yarından sonra mutfağı sana devredeceğim haberin olsun“

Meltem “Memmuniyetle“ anlamında başını salladı ve banyoya girdi. Kapıyı kapatır kapatmaz da usulca anahtarı çevirdi.

Eskişehir’de ise sıcak saatler yaşıyordu. Mustafa ‘nın gözleri yuvasından fırlamıştı. “Senin ağzından çıkanı sağır kulağın işitmiyor galiba. O başının iki yanındaki girinti çıkıntılarını koparırım, kulaksız gezersin anladın mı?“ diye bağırdı.

Sabahat “Ver o bileziği! Meltem onu ilk maaşıyla almıştı. Rakı parası ettirmem sana! dedi kaşlarını çatarak. Mustafa, ani bir hareketle Sabahat’in bileğini kavradı ve büker bükmez elindeki bıçak yerde düştü. Pis pis sırıtarak “Horozlanıyordun hadi şimdi öt de göreyim“ dedi Sabahat’in boğazını sıkarak.

“Meltem’in işyerine gittim. Borcum olduğunu mutlaka gün içerisinde yatırmam gerektiğini söyledim. ‘Param yok’dedi. ‘Bileziğini ver o zaman’ dedim ‘Onun manevi değeri var’ dedi ben de milletin önünde tükürdüm yüzüne çıktım dışarı. Ama sonradan aklı başına geldi herhalde. Borcumu ödeyeyim diye bırakmış mutfağa. Alan memnun satan memnun sana ne oluyor ihtiyar“

Sabahat “Bırak beni! Nefes alamıyorum!“ diyordu boğuk bir sesle ama Mustafa daha da sıkıyordu boğazını.

DEVAM EDECEK
Aysel AKSÜMER



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kaçış-5 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kaçış-5 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KAÇIŞ-5 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
SEVİLAY DİLBER
SEVİLAY DİLBER, @sevilaydilber
18.1.2012 00:01:37
seri öykülerde harikasınız..
sevgilerimle...
Hüseyin TOPHAN
Hüseyin TOPHAN, @huseyintophan
17.1.2012 21:46:00
Tanrı bazan bir sihir verir sanki , insana yalnızken dört duvar arasında kalemle baş başa kalırken işte bu öyle bir sey çok hoş devamını büyük bir takiple bekleyeceğim ,bogazın kıyısından çok selam...
glenay
glenay, @glenay
17.1.2012 17:44:53
9 puan verdi
Gerilimli bir bölümdü. Önceki bölümü okumamaşım onu da okuyacağım.Böylece ,ne olduğunu
çözerim herhalde.

Güzel bir öykü, takip edeceğim.

Tebrikler, sevgiler..
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
17.1.2012 17:00:30
10 puan verdi
Sevgili Aysel,
Seri öyküler hakkındaki fikrimi mümkün olduğunca en son bölümde söylemek istiyorum. Böylesi hem daha zevkle okumam hem de öyküye daha geniş bir açıdan bakmam için gerekli bir durum. Sadece takip ettiğimi ve herkes gibi merak ettiğimi bil istedim.

Başarılar.
cizgilikagit
cizgilikagit, @cizgilikagit
17.1.2012 10:33:51
Bir iki bölüm kaçırmışım yeni karakterler gelmiş. Erhan'ın da öyküsü yavaş yavaş çözülecek gibi. Geçen bölümde bileziği isteyen ses Mustafa'ya ait değildi demişsiniz. Acaba kimdi? Heyecan artıyor. Elinize sağlık.
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
17.1.2012 10:24:09
Ben de sabah okuyanlardan...Çok heyecanla devam ediyor....Giderek güzelleşen bir öykü
Sevgilerimle...
inci*
inci*, @inci-
17.1.2012 10:06:20
Merak ve heyacanla okuyorum... bir birine bağlayarak anlattığın hikayede hiç kopukluk yok ve sürükleyici. Seni kutluyorum Ayselciğim kalemin daim olsun...
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
17.1.2012 07:56:38
evet bende of dedim bu ne ya nasıl bir adam
rabbim kıza yardım et çocuk bari dürüst biri çıksa
hayırlısı bakalım takipteyimmmmmmmm
canımsın

AYSE 09 tarafından 1/17/2012 7:57:18 AM zamanında düzenlenmiştir.
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
17.1.2012 07:04:50
10 puan verdi
Gerilim dolu bir bölüm, hem Meltem'in yaşamında büyük değişiklik, hem annesi galiba çok büyük tehlikede.
Akıcı üslubun, içine alıyor ve sürüklüyor.
Yazılarını okumak çok keyifli canım, tebrikler, sevgilerimle.
Gülayşe DELEN
Gülayşe DELEN, @gulaysedelen
17.1.2012 04:13:26
10 puan verdi
mükemmel bir öykü yormayan içine alan düşündüren ...sorumsuz bir babanın düşüncesizce yapılan kurtuluşu övünç sayan kızını daha çok yaşamın başka ilmekleri boğazını sıkacağından habersiz kaçısını hissettirdi..kutlarım canım sevgilerimle.


Genç Ozan
Genç Ozan, @gencozan
17.1.2012 02:55:26
Ben kıza mı üzülsem annesine mi üzülsem bilemiyorum ki, yani bir babanın bukadar sorumsuz birisi olabileceğini düşünemiyorum,bile

Kutlarım Aysel hocam, bekliyorum öykünüzün devamını
Saygımla....
Kemnur
Kemnur, @kemnur
17.1.2012 02:54:05
10 puan verdi
Aysel hanım, meraklı bir bölümle bizi başbaşa bırakıp yattı. Biz gece kuşları ne yapacak...En iyisi resim yapmak....İyi geceler...
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
17.1.2012 02:16:04
Heeeyyy Hanımlar ben de buradayım. Uykusu kaçan sadece siz değilsiniz. Ama var ya değiyor.

Yine harikalar döktürmüşsünüz Aysel Hanım. Ve yien beni Sabahat'e takılı bıraktınız. Sabahat ölü ya da diri hikayeden çıkmadan ben rahatlayamayacağım galiba. Şimdilik Meltem ve Erhanda bir sorun yok gibi.

Selam ve saygılar.
Billur T. Phelps
Billur T. Phelps, @billurt-phelps
17.1.2012 01:25:35
Off! ya.. Öldünmesin sakın bu adam kadını.
Olmadı, nasıl bekleyeceğiz şimdi yarını ??
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
17.1.2012 01:11:33
10 puan verdi
CANIM GECE GECE BENİ MERAKTA BIRAKTIN VALLA BİR KALEM BU KADAR YAKIŞIR MI YAZMAYA GÖNÜLDEN KUTLUYORUM SENİ SEVGİMLESİN
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL