Aysel AKSÜMER
207 şiiri ve 266 yazısı kayıtlı Takip Et

ANNELİK DUYGUSU



ANNELİK DUYGUSU

Dünyaya geliş öyküsü herkesin farklı farklıdır. Ama en normal olanı annesinin kucağında, onun sütünü iştahla emip, gözlerinin derinlerine bakarak uykuya dalmaktır.

Annesinin güzel ninnilerini işitmek, yanaklarını öperken bile incetmekten korkan ufak dudak dokunuşlarını almaktır.

Elini sırtında hissetmektir terlemişse yenisi giydirilecek, altı ufak bir ıslanmada değişecektir.

Çünkü anne kıyamaz, üstüne titrer yavrusunun, ağlamaması için elinden geleni yapar. Hatta bazen çocuğunun oyun arkadaşı bazen palyaçosu olur komiklik yapar. Koklar onu; bebek kokusunu hangi bahçe çiçeği verebilir ki. Bebek kokusu; dünyadaki en güzel kokularının piridir çünkü anne sütü kokar. Beyazın en beyazıdır, saflık, masumiyet ve yumuşak kadife dokunuşudur.

Hastalanmasını istemezsiniz. O tek hastalanmasın, her dert bana gelsin dersiniz. Dualar edersiniz, rabbim kötülüklerden, kazadan, beladan korusun, iyi insanlarla karşılaşsın dersiniz.

Annelik duygusunu almış olan başka çocuklara da farklı bir gözle bakar onlara da aynı şevkati göstermek ister. Hangi anne çocuğunun arkadaşı için olumsuz bir şey yapar ki. Çünkü kızının arkadaşı ise o da artık kızıdır. Oğlunun arkadaşı ise o da oğludur. Hiçbirine kıyamaz.

Allah annelik sevgisini isteyen herkese yaşatmalı. Dilerim allahtan çocuk isteyip olmayan bütün kadınlar en kısa zamanda bu sevgiyi tatsınlar. Çünkü; çok özel, çok güzel ve çok farklı bir tat.

Çocuklar kızdırsa da, bazen üzseler de annelerin kızgınlığı saman alevi gibidir. Daha arkasını döndüğünde yüreği yine öpmek, sarmak ve koklamak için yanar tutuşur.

Anlayamıyorum bebeğini cami avlusuna bırakan anneleri... Şöyle bir düşünüyorum da iki çocuğum da karnımdayken onları karnımı okşayarak seviyordum. Otururken yavaş, kalkarken dikkatli oluyordum ki bebeğim içeride rahat etsin. Onlar için hayatımda en sevmediğim yiyecekleri bile tiksinsem bile yedim ki sağlıklı bir bebek dünyaya getireyim. Günde iki paket sigara içerken, hamileliklerimi öğrendiğim ilk günden itibaren bebeklerim anne sütünü bırakana kadar sigara paketine dahi elimi sürmedim. Daha sonra da yanlarında içmemeye özen gösterdim. En sonunda ise; yaptığım yanlışın faturasını ileride çocuklarım ödemesin diye sigarayı da tamamen bıraktım. Çünkü sigaradan dolayı başıma bir hastalık gelirse, çocuklarım zor durumda kalmasın istedim.

Annelik yapamayacaklarını bilen neden çocuk doğurur ki, ya da karnında bir bebek taşıdığını bilirken nasıl sigara içer ki ben inanın affedemiyorum.

Ruh ve beden sağlığı yerinde insanlar yetiştirmek istiyorsak bu daha anne karnında başlar. Sevgiyle büyütmeli, saygıyı görmeliler ki bu yürek başkalarına da aynı pencereden bakabilsin...

Herşey düzenli bir ailede başlar. Baba ve annenin birbirine tutumu dahi çocukların evliliğine bakışında etkilidir. Mutsuz kavgalı bir ailede yetişen bir çocuk, evlilik yaşına gelince korkacaktır elbet hatta evlenmek dahi istemeyecektir.

Çocuklar canımız, çocuklar ciğerimiz, sırf üst baş almak da değildir annelik babalık....Sevgiyi anne babanın bakışında hissetmelidir çocuk..

Sevgi ve saygılarımla...

Beğen

Aysel AKSÜMER
Kayıt Tarihi:24 Nisan 2010 Cumartesi 10:42:59

ANNELİK DUYGUSU YAZISI'NA YORUM YAP
"ANNELİK DUYGUSU " başlıklı yazı ile ilgili
düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.


YORUMLAR
Bir_Kucuk_Ask
24 Nisan 2010 Cumartesi 23:47:40
Bir söz vardır.'' Her kadın çocuk doğurabilir ama her kadın anne olamaz'' şeklinde.Yazınızı okuduğumda her kadının anne olamayacağını çok iyi anladım.Annelik doğurmakla olmuyor.Çok ağır ve çirkin bir ifade olacak ama ''köpekler de anne oluyor''.Çocuk ya da çocuklarınız çok şanslıymış.Böyle düşünen bir annenin,nasıl bir annelik yaptığını sorgulamaya dahi gerek yok.Tebrikler anne hanım.Selam ve saygılarımla...

1 cevap yazılmış Cevap Yaz


Aysel AKSÜMER Yazının sahibi 24 Nisan 2010 Cumartesi 23:57:02
Eren Bey çok teşekkür ederim ben de sizi; iyi, doğru, mert, dürüst ve kaliteli bir genç olarak görüyorum. Yazılarınızı da çok başarılı buluyorum ve beğeni ile okuyorum. Ben de annenizi kutluyorum ki sizin gibi evladı var. Kalp kalbe karşıymış derler..

Saygı ve selamlaımla...
Fazıl Kul
24 Nisan 2010 Cumartesi 18:34:15
Anne başa taç imiş,
her derde ilaç imiş,
Bir evlat pir olsa da ;
Anneye muhtaç imiş.

EMEĞİNİZE, YÜREĞİNİZE SAĞLIK.
YİNE GÜZEL VE ANLAMLI BİR YAZI OKUDUM ETKİLİ KALEMİNİZDEN.
BAŞARILARINIZ DAİM OLSUN.

1 cevap yazılmış Cevap Yaz


Aysel AKSÜMER Yazının sahibi 24 Nisan 2010 Cumartesi 18:51:34
Fazıl Bey ben onüç yaşında annesiz kaldığım için anne özlemim çok büyük. Çocuklarımı erken bırakıp gitmek istemiyorum inşallah ömür verir de evliliklerini, çocuklarını da görmek nasip eder. Ben 43 yaşındayım halen bir tarafım eksik gibi geliyor bana.

Teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için ben de sizin yazılarınızın sıkı takipçisiyim iyi ve güzel olan herşeyi konu ediyorsunuz sayfanızda. Yürek sesiniz hiç susmasın.


Saygı ve selamlarımla...
meselci
24 Nisan 2010 Cumartesi 18:19:32


babalık duygusu acep nasıl?

1 cevap yazılmış Cevap Yaz


Aysel AKSÜMER Yazının sahibi 24 Nisan 2010 Cumartesi 18:47:56
Babalık duygusu da herhalde annelik duygusuna benziyordur. Yalnız erkeklerin ilk bebek tutuşları çok orijinal oluyor. Acaba kırılır mı? bir yeri dökülür mü? diye hele altları ıslanınca bu bir şeyler yapmış herhalde diye eşimin çocukları elime tutuşturduğunu çok bilirim.

Ama anne; karnında büyüttüğü için sanki daha bir farklı gibi geliyor bana. Babalarımızı da başımızdan eksik etmesin onlar olmasa da olmaz tabiki....

Teşekkür ederim. Her şey gönlünce olsun...
Eser Akpınar
24 Nisan 2010 Cumartesi 18:12:26
"Anne, yaslanılacak değil, yaslanmayı gereksiz kılacak kişidir."

Şefkat, sevgi, gözetme, vs...herşey dozunda ve yerinde olmalı. Anneliğin zor zanaatlığı da bu'dur. Yeri geldiğinde, bağrına taş basıp sert ve tavizsiz durmasını bilmek lazım. Hayatta kimse terledi mi? diye sırtına bakmaz. Evden uçtuğunda, ayaklarının üstünde durabilmeli. Şımarık, zırıl zırıldak ağlayan, tatminsiz çocuklar yetiştirmek istemiyorsak. " Hayır "ın hayır olduğunu bilecek. Söz verildiğinde mutlaka tutulacağını da bilecek. Kolay ama aynı zamanda da zor iş vesselam...

Sevgiler yüreğinize...

1 cevap yazılmış Cevap Yaz


Aysel AKSÜMER Yazının sahibi 24 Nisan 2010 Cumartesi 18:44:18
Tamamen haklısınız Eser Hanım ben küçüklük çağlarında bize çok muhtaçlarken kendi terlediğini bilmediği dönemler için anne olarak elbette görevlerimizi harfiyen yerine getireceğiz ama büyüdüklerinde de sorumluluklarının bilincinde olmayı öğretmeliyiz ki ayaklarının üstüne sağlam basabilsinler.

Bizim bir tanıdığımız vardı çocuk kocaman olmuş kafası bebek arabasının üstünden nerdeyse kumaşı delip çıkacak yorulmasın diye arabada taşırlardı,

Eğilmesin diye oniki onüç yaşındaki çocuğunun ayakkabısını bağlayanları da gördüm.

Bir de aileyi borca harca sokup her dediğini yaptıranları...

Biz mümkün olduğunca sevgiyi ölçüsünde dağıtmaya çalışıyoruz. Dediğiniz çok doğru... dışarıda kimse pışpışlamaz çocuklarımızı, gerçek dünyaya da hazırlamak lazım tabiki.

Her zamanki gibi güzel ve anlamlı yorumlarınız ve katkılarınız için çok teşekkür ederim.

Sevgilerimle Eser Hanım..
Yükselenyıldız
24 Nisan 2010 Cumartesi 11:34:41
Her doğum yapan anne midir?
18 yaşındaki çocuğu, yemeğin hazır olmamasına kızıp,dişini, bir başka zaman kaburgasını kırmasına rağmen ona yine annelik içgüdüsüyle hizmet eden anne midir?
Doğurduğu kızı ve kızının sevgilisi tafaından boğularak öldürülen kadın, anne midir?

Paylaşım için teşekkürler; saygı öncelikli sevgiler.

1 cevap yazılmış Cevap Yaz


Aysel AKSÜMER Yazının sahibi 24 Nisan 2010 Cumartesi 11:45:55
Çok haklısınız çok üzücü bu olaylar tabi..Maalesef ben de duyuyorum annesine babasına el kaldıran çocukları ve halen bu kişiler çocuğum diyorlar. Zaten böyleleri toplum tarafından da reddedilmiş kişiler ve anneleri ben doğurdum ne yapayım ben de elimi çekersem ne olur deyip dayak yiyip oturuyorlar. Ben de anlayamıyorum böyle durumları. Allah kimsenin başına vermesin ama böyle bir şey yaşasam yine çocuğumu sever miyim çok zor bir konu. Düşüncesi bile ürkütüyor ama çok doğru gözlemleriniz evet toplumumuzda bu var, bir sürü kötülük için de maalesef bu da var.

İkinci konuda bence dört dörtlük annelik yapmış ama çocuğu öyle kötülük yapmışsa ruhsal sorunu vardır çocuğun. ama onu da anne mutlaka farketmiştir. Bence suçludur onu ne pahasına olursa olsun tedavi ettirmelidir ama herşeye rağmen böyle olmuşsa anne yine annedir ama evlat maalesef evlat değildir.

Bizim ötemizde neler neler oluyor hem de yürek dağılayıcı şeyler... Allah böylelerini i islah etsin diyorum.

Değerli yorumunuz ve katkılarınız için de size çok çok teşekkür ediyorum. Saygılarımla....

kova270167
24 Nisan 2010 Cumartesi 11:28:20
ilk oğlumu kucağıma aldığımda anne olmanın ne olduğunu anladım.anneme başka bi gözle daha baktım.evlatlarını bırakanlar,anlık gafletlerinin vicdan hesaplaşmasıyla zaten kahroluyorlardır her gün her an.sanmıyorum ki bıraktıkları yerde kaldı annelik duygularıda..tebrikler .saygılar...

1 cevap yazılmış Cevap Yaz


Aysel AKSÜMER Yazının sahibi 24 Nisan 2010 Cumartesi 11:36:15
Haklısınız bence ömür boyu yaşıyorlardır o vicdan ezikliğini yada ruhsal dengeleri bozuktur. Akli dengesi yerinde olan birisinin yapacağı bir şey değil gibi geliyor. Düşünsenize ölümünü göze alıyor ya da kimin elinde büyüyeceğini bilmeden çekip gidiyor. Allah korusun kötü yola mı düşecek. organlarımı alınacak düşünmesi bile şu anda beni mahvetti.

Bu yavrucakların kaderleri daha ilk günden kötü ... Allah yardımcıları olsun güzel yorumunuz için teşekkürler. Allah çocuğunuzu size bağışlasın uzun ömürler versin. Sevgilerimle...
Aysel AKSÜMER Yazının sahibi
24 Nisan 2010 Cumartesi 11:01:59
Handan Hanım çok teşekkür ederim. Her anne gibi ben de elimden geleni yapıyorum bazen acaba eksik bir şey bırakıyormuyum diye düşünüyorum. Ama onları çok çok sevdiğimi defalarca söylüyorum şimdi gençlik dönemleri olduğu için bazen çıkışlar yapabiliyorlar tabi şu anda biraz daha arkadaşları bizden sanki bir adım önde gibi... Mesela bizimle bir yerlere gelmeyi çok isterlerdi şimdi arkadaşları ile gitmek daha hoşlarına gidiyor ama düşünüyoruz biz de gençtik normal diyoruz. Ama allah herkesin yavrusunu ana babasına bağışlasın. Allah acılarını göstermesin... Siz de öylesiniz Handan Hanım sizi tanıdığıma inanın çok mutluyum. Sevgilerimle...

1 cevap yazılmış Cevap Yaz


handan akbaş 24 Nisan 2010 Cumartesi 11:18:12
Ben de sizleri tanıdığıma,duygularımızı paylaştığımıza çok memnunum, sevgiyle ve sevdiklerinizle sağlıklı ve huzurlu kalın, gönülden sevgilerimle.
handan akbaş
24 Nisan 2010 Cumartesi 10:56:00
Aysel kardeşim, duygularınızı öyle yalın, öyle düzgün anlatmışsınız ki, olması gereken anne budur işte dedirtiyor insana.
Çocuklarını cami duvarına bırakanlara gelince, onlar anne olmayı arzulamamış, belki de bir anlık nefsani duygularla
hamile kalmış kişiler bence.Annelik,anlattığınız gibi özveri isteyen, çok zor düşünülerek verilmesi gereken bir karar.O
sorumluluğu taşıyabilecek olanlar anne olmalı.Tebrikler, sevgi ve saygılarımla.

Cevap Yaz
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyatdefteri.com'u kullanarak Çerez Politikamızı kabul etmiş sayılırsınız.