18
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2155
Okunma

Yıl 2012.Temmuzun sıcak günlerinden biri. Tacettin telefon etti;
“ Ankara’ya geliyorsun. Bize verilmiş bir görev var. Onu yerine getireceğiz”
Taco’ya;
” Ne? Niye? Niçin? “ diye sorulmaz.
O gel dediyse gidilir. O ölçmüş, biçmiş en doğru kararı vermiştir.
Haberleştik Ankara da buluştuk.
“ Bedri, ANSIZIN bize görev vermiş. Biliyorsun “ Edebiyat Defteri Yayın evi “ yeni kuruldu. Bir çok üyemizin de bu yayın evinden kitabı çıktı. Kitapları ve Yayın evini tanıtmak için Ankara Kızılay Yüksel caddesinde satış yapacakmışız.”
“ Baş can üstüne Tacom. ANSIZIN mı aradı?”
“ Hayır, Toynak aradı.”
“ Her neyse görev görevdir”
Aldık kitapları, çıktık Yüksel Caddesine. Sergimizi açtık. Bir taraftan ben, bir taraftan Taco bağırıyoruz;
“ Haydiii… En güzel aşk şiirleri. En güzel aşk öyküleri, Sevgi Salman dan.
“ En güzel yaşanmış hayat öyküleri Emine 45 ten. “
“ Ayhan Sarıkaya’dan mafya öyküleri.
“ Aysel Aksümer den, Mustafa Sakarya’dan duygu yüklü öyküler.”
“ Oya Gedik ten, Su Misali’nden, Mehtap Altan’dan düşündüren şiirler."
” Afet Kırat’tan ruhunuzu yıkayacak şiirler.”
“ Fikret Tezal’dan iç hesaplaşmalar”Aynur Engindeniz den özel öyküler."
“ Engin Tatlıtürk’den dobra dobra yazılar.”
“ Öykünün adresi Nermin Kaçar’ dan tadına doyamayacağınız öyküler.”
“Cömert Yılmaz’dan, Gizemli Yürek’ten,Banu Uludağ’dan, Sahaf’tan, Esmize’den, Yakamozdan altına imza atmasalar dahi yazarının belli olduğu kendilerine has şiirler”
“Asrandan-Çala kalem değil, işte kalem- dedirten yazılar…”
Daha neler neler… Kitabı olanlar çok bizde… Kitabı baskıda olanlar çok bizde.Eser Akpınar yazar külhanbeyce."
Böyle böyle bağıra, anlata kitapları satarken, iki kişi geldi yanımıza. Kimliklerini
gösterdiler.Mali şubeden polis memurları.
Taco bana, ben Taco ya bakıyoruz. Bizim Mali Polisle ne işimiz olabilir?
“ Demek korsan kitap satıyorsunuz? “
Etrafımız birden insanlarla doluverdi. Bilirsiniz bizim insanımız düşenin yanında yer alır.
Tutup kaldırmak için değil. Gülüp eğlenmek için…Her kafadan bir ses geliyor.
“ Sahtekarlar”
“ Dolandırıcı bunlar dolandırıcı”
“Emeğe saygınız yok mu? Bir kitap kolay mı yazılıyor. Kalay mı basılıyor? Emek hırsızları…”
Toynak ta kalabalığın arasında. Her söze alkış tutuyor. Bir yandan da diğerlerinden daha
çok bağırıyor.
“Haklısunuz da… Asacağusun bunlariii”
Taco dayanamadı.
“Toynakkkk”
Toynak ne Tacoyu ne de beni tanıyor.
“ Ayıp ayıp emeğe saygılı olun emeğe… Toynak da ne imuş. Toynak atın ayağunda olur da…
Ben adamım adam. Aha işda kimluğum. Ne yazii burada. Secaattin Öztürk…”
Ben hiç aldırış etmiyorum. Taco var yanımda. O varken ben düşünmem. O varken ben karar vermem. O ne yaparsa doğrusunu yapar. Haa kavga dövüş varsa o da benim işimdir. Ona da onu karıştırmam…
Taco;
“ Memur bey izin verir misiniz? Birini arayacağım.”
“ Ara. Ama yanımızdan ayrılma.”
Taco ANSIZIN’ı aradı. Durumu anlattı.Tesadüfe bakın ki Ansızın da Ankara’daymış.
“ Bekleyin geliyorum.” Dedi.
Rahatlamış, şaşkınlığımızı da atmıştık. Çok sürmedi geldi bizi buldu.
Polislere kendini tanıttı. Polis memurları;
“Sizi tanımakla çok memnun olduk. Bütün Türkiye sizi tanıyor. İmkân bulup ta kendini tanıtamayan yazarlara, şairlere kucak açan o insan sizmişsiniz meğer. Birde büyük
fedakarlıklarla yayın evi kurmuşsunuz. Ne mutlu size."
Polislerle tokalaştık,ayrıldık. Büyük bir varta atlatmıştık.
ANSIZIN gelip bizi kurtarmasaydı. Bekli de Ergenekon dan yargılanacaktık.ANSIZIN bize her şeyi anlattı. Basılan kitaplara Kültür Bakanlığından denetim pulu alınması için Toynağa örneklerden göndermiş. O da bize bu düzeni kurmuş.
Toynak arandı, bulundu. Geldi yanımıza. Her ne kadar gülse de mahcuptu.
“ Ne yapacağudum ? Tacettin’le başa çıkameyorum. Bedri de onun yardakçısı. Aslında bir şey Olmuyacağıdi. Polisler benim arkadaşımdır da…”
Dördümüz Sakarya caddesinin yolunu tuttuk. Toynak hesabı ödemeye dünden razıydı.
...................................................
NOT:Hayır, tarihi şaşırmadım. 2011 de olduğumuzu biliyorum. Ama bu olaylar olacak. Onu da tahmin ediyorum. Yayın evimiz kurulacak ve kitaplarınız yok satacak
Kitabı piyasaya çıkmayan arkadaşlar sakın üzülmesinler. Matbaamız 24 saat çalışıyor işler
çok yoğun. Hele basım işleri bitsin onların da tanıtımını yaparız.