11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
910
Okunma

Neşe;
- Benim bilmediğim bir şey mi var?
diye yinelemişti sorusunu fakat bir açıklama için yalvaran bakışları bir kez daha sessizliğe gömülmüştü.
Annesi mutfağa doğru koşarken; yaşlı gözlerini saklamayı başarmış ama hıçkırıklarının duyulmasına mani olamamıştı. Neşe o kadar şaşkındı ki...
Birden, babası oturduğu koltuktan bir hamlede kalkarak Neşe’nin üzerine doğru yürüdü ve işaret parmağını neredeyse gözünün içine sokacak şekilde;
- Kulaklarını iyice aç ve dinle! O bunalımlı kadının çocuğuyla değil konuşmak, selam dahi vermeyeceksin! Anlaşıldı mı? Bu son sözüm, beni kötü şeyler yapmaya mecbur etme!
Neşe:
- Ama baba o benim sadece dershane arkadaşım
diyerek başladığı cümlesini tamamlayamadan babası, vestiyerdeki ceketini aldığı gibi çekip gitmişti bile.. Ondan geriye, sadece soğuk ve sert rüzgarı kalmıştı.
Oysa dinleseydi, Onur’un zaten "güçlü ve aklı başında biri" olduğunu işitecekti kulakları ama nerede.. ışık hızıyla gitmişti.
Çarpan kapının sesiyle birlikte annesi Neşe’nin yanına gelerek önce kızının yanaklarına bir öpücük kondurdu sonra parmaklarını saçlarının arasında dolaştırarak fısıldadı "Üzülme kızım, sana kıyamam ben" Neşe annesinin boynuna kollarını sıkıca dolayarak göğsüne başını yaslamış, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Diğer tarafta Onur ise;
Neşe’den aldığı ders notlarının fotokopilerini çektirmiş, bir plastik dosyanın föylerinin arasına tek tek yerleştirirken Neşe’nin parlayan gözlerini düşlüyordu.
Bir taraftan da bir sonraki günün planını kafasına çiziyordu. Hem "dershanesi"ne gidecek hem de "gönülhanesinin Neşe’si"ni görecekti.. Bir anda yüzünde çiçekler açmıştı..
Yatağına yattığında her akşam yaptığı gibi; annesinin ruhuna gitmesi için bildiği bütün duaları etmişti. Sonra "Allahım mekanı cennet olsun" derken , gözkapakları çoktan uykuya yenik düşmüştü..
Sabah yay gibi fırladı yatağından, perdeyi ani bir hareketle açtı. Perdeyi açar açmaz güneşin ışınları, odayı aydınlattı. Temiz oksijeni ciğerlerine doldurmuş bir şekilde göğsünü ileriye doğru gererek:
Hoşgeldin yeni gün! diye mırıldanırken, dışarıda hafifçe esen rüzgar, yüzünü okşamış, adeta mutluluktan uçuyordu.
Bugün yapacağı iki şey vardı;
- Birincisi yetersiz olduğunu düşündüğü bir kaç ünite için etüd alacak ve böylece sınava tam hazırım diyebilecek.
- İkincisi ise Neşe’yi ilk kez dışarıda bir yere davet edecekti.
İçi içine sığmıyordu.. Bir an önce çıkmalıydı yapacak çok ama çok işi vardı!
DEVAM EDECEK
Aysel AKSÜMER
01.06.2010