Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
/ yüRekTen
/ yüRekTen

Öyle-

Yorum

Öyle-

6

Yorum

8

Beğeni

0,0

Puan

1190

Okunma

Okuduğunuz yazı 1.10.2023 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Öyle-

Öyle-




Ahmet Erhan diğer şairler gibi sıklıkla hatırlanmaz. Ama ben onu hep Öyle[1] şiirindeki bir dizesinde algımı keskinleştiren sorusuyla hatırlarım:

_“Hiç kendine çarptığın oldu mu birdenbire bir köşe başında?”_


Dün akşam bu zıtlıklar metropolünde kaosun tam da ortasında[2] yürürken aynı dize tekrar geldi aklıma ve ben tarihin zulüm- acı- tuhaflık- tekerrür ve çelişkilerle şekillendirdiği şu koca kentte karanlığı delip geçerek gözlerimi kamaştıran güzel insanları- o insanların ışıklı dimağlarını hâlâ farkedebiliyor olmama şaşırdım.


Öte yandan hayatın günlük rutininde artık güzel bir şeylere rastlamakta zorlandığımız- içinde bulunduğumuz keşmekeşin salgın hastalıkları- savaşları- doğal afetleri- sadece ülkemize değil tüm dünyaya körükle hava tutan enflasyonu yetmezmiş gibi bir de aniden karşımızda hortlayıveren andavalların bön bakışları- oportünist karakter fukaralarının bukalemun ağızlarına karşı gösterdiğim tahammüle de şaşırdım.


Bir mekâna çekilip de kahvelerimizi yudumlarken dostluğa- doğal dünyayla bağlantıma- okuttuğum ve okutmaya devam edeceğim kız çocuklarına- ölmüşlerimi yâd ettiğim her an’a- beni bu şemail ve ahlakla şekillendiren yüce akıla kalbimle sonsuz kere şükrettim.


Az evvel de Osmanlı klasik dönem mimarisinin dehası- el fakir-ül hâkiri Koca Sinan’ın şahsiyetleri eşliğinde Kristian Xhaferaj‘in[3] kemanında raksettirdiği içli nağmeleri çocukluğumun İstanbul’u- babaannem ve Ali Dedem için defalarca döndürerek dinledim.


1930’larda onlar gibi daha niceleri Balkanlardan göç ederek evlerini- üzüm bağlarını- bostan tarlalarını bırakıp “vatanım” diyerek gelmişler bu ülkeye. Arada bir hiç gelmeselermiş diye düşündüğüm de olmuyor değil. Neyse ki yekta dost bağlarım bahçelerim var- bir zamanlar babamın da dünyaya gözlerini açtığı iki omuzu iki kıtaya yaslanmış- her şeye yeniden başlama sebebimiz olan bu debdebeli şehirde…


Şairin dizesi misali ben de ansızın bir köşe başında kendime- anılarıma toslayıveriyorum- bazen çiy yüklü bazen güneşli bir tebessümle.





/ yüRekTen




[1] Şehirde Bir Yılkı Atı kitabından
[2] Taksim Meydanı
[3] Kristian Xhaferaj - İstanbul
youtu.be/m23kHd9tYOM?si=7ZlpHT9kLLs4-EGs__


ph. r.t. / Taksim Meydanı



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Öyle- Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Öyle- yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Öyle- yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
hüzünlükent
hüzünlükent, @huzunlukent1
2.10.2023 22:17:16
Kutlarım yazarı
Ve
güne düşen yazısını
Saygıyla
Noah
Noah, @noah
2.10.2023 18:02:25

İnsan kendi ağırlığını önce kendi terazisinde tartmalı.
Özünü, sözünü başkalarının kantarında, başkalarınınkini de kendi kantarında ölçmeye kalkınca topuzu kaçar zira...

Eksiklerini ve fazlalıklarını eline, ruhuna, zihnine alıp, evirip çevirmeli,
gördüklerinin ve göremediklerinin ayırdına varıncaya kadar hissedeceği hoşnutsuzluğu, acıyı, ve hüsranı da sonuna kadar sahiplenmeli.
Kaynağına inemediği, inmekten kaçındığı, o derin kuyunun dibindeki karanlığından gözlerini kaçırdığı ne varsa,
başkalarının yansımalarında kendisine tekrar tekrar gösterileceğini de kabul etmeli.
Ahmylrm
Ahmylrm, @ahmylrm
2.10.2023 13:05:21
Fazla söze gerek yok, oluyor bazen, düşünüveriyor insan..
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
2.10.2023 12:58:57
Kutluyorum güzel ve isabetli bir çalışma
Umay Alkım
Umay Alkım, @umayalkim
2.10.2023 11:41:40
Hasan Tahsin Paşa, tek kurşun atmadan 45 binden fazla askeri birliğin olmasına rağmen mücadele etmeden 8 Ekim 1912'de 50 binden fazla muhacir ve askerlerimizi kendi kaderleriyle baş başa bırakmıştır. Muhacir olmak yüreklerde her daim derin sızıdır...

Yüreğinize sağlık üstad

https://www.youtube.com/watch?v=UjwCxC3ZPrk
Etkili Yorum
Z£¥N£P
Z£¥N£P, @z-n-p
1.10.2023 12:39:18
10 puan verdi

Şiir okurken şairi de okumalı İnsan. Aklında hep kıymık gibi durmalı şiir. Bazen bir köşeyi dönerken bazen bir cami avlusunda yahut dar bir sokaktan yokuş çıkarken. Taşı toprağı altın değilse de ezel ebet güzeldir İstanbul.
İçindeyken keşmekeşinden hoyratlığından yorulursun çekip gitmekle kalmak arasında med cezir yaşarsın. Ancak uzakta kalınca burnunda bir sızı gözlerin ya yağdı yağacak...

Eskiler muhacir derlerdi ya ne oraya ne buraya ait olamıyorsun. Şair de öyle. Kamışlıktan koparılan ney gibi...

" Dinle neyden kim hikâyet itmede Ayrılıklardan şikâyet itmede

Dir kamışlıkdan kopardılar beni Nâlişim zâreyledi merd ü zeni"


Ahmet Erhan'rahmetle anarken

"Bu şiir burda biter
Nasılsa anlaşılmaz
Çünkü bir sese, yankısından başka
Kulak veren çıkmaz"

Bir hüzne yazılır şiir, bilenler bilir.




© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL