Mukaddime:

Osmanizm-Kemalizm mukayeselerinde, hep eylemli özneler belirsizliği var.

Özellikle yapılıyor.

Öznesiz ve yüklemsiz tarih öğretmek mi olur veya olunur?!

İki tür çelişki ve tek tür insan (tarihsel) tip biliyorlar; zıtsızdır...

Hiç sınıfsal bakmıyoruz.

Hep ekonomist bakıyoruz...

Öyle bakacaksınız deniyor, zira!

Mesela rutine göre çok uç ve bütünsel bir mukayese yapmış olmamak için; Osmanoğulları içinden büyüklük sıralaması yapın dense.

Yazılacak dizge (hemen hemen) teorik olarak bellidir.

Osman bey, Fatih, Y. Selim, K.Süleyman vb..

Ben buna katılmıyorum.

İkinci Osman bence, kurucu birinci Osman’dan daha kompleks bir adamdı desem, ben de önem sıralalamasına (heterodoks ön) bir giriş yazmış olurum.

Öncülü Osman-ı Sani şeklinde yazmış oluyorum, Copernicus bakış oluyor.. budur...

Bunun ardılı Selim-i Salis’tir, devamı Mahmud-u Adli ve nihayeti Hamid-i Sani’dir.

İlki kurucu, diğeri devrimci/reformatördür...

Osman veya Ataman (onomasto semantik) bağlamında anlaşılsın...

Anlamak, anlamlandırmanın çıkarsaması oluyor.. kurgu ve olguyu birbirlerinden soyutlamış oluyorum.

Doğrusu budur, böyle biliyorum.

(Devam edecek)

©Ahmet Kutlu Ayyüce