İlk kısım:

Engels’in Marks’ı aşırı kapitalize ve oksidentifiye ettiğini düşünüyorum.

Kuvvetle muhtemel, büyük bourgue soylu olmasındadır.

Emperyal çağa çok yakın Marks 1843, Engels 1895’de göçüyor.

Emperyal algı, olgu olarak 1901-1903 teori ve pratik olarak literatüre girmeye başlıyor.

Hobson, Lenin, Rosa vd.. Vahidov- Galiyev olarak yazıyoruz.

Kolonyal perspektiften gördükleriyle; kısmi, bir başka illiyet eksikliği sapmasıdır!

Modellerini Batılı, sanayileşmiş, proleterya diktatörlüğü kurgusu üzerine dizgelemeleri, diğer toplumlardan devrim beklememeleri bundandır.

Marks’ın erken ölümü, ekonomi politiğin kitabının kalan kısmını teorileyerek iki kapak altına almayı Engels’e miras bıraktı.

Marks’ın yazdığı ilk kitabi notlarla, daha sonraki Engels’in derledikleri arasında durağanlaşma ve sıradanlaşma görülür.

Sömürgeler ve feodal Doğu toplumlarına yönelik bakışlarındaki occident manyetik sapma, emperyal teorinin geç bulunmasındaki körgörüye bağlanabilir.

Ama ellerinde çok kuvvetli kolonyal ve vahşi kapital veriler varken, emperyalizmi teorik olarak dahi bulamamaları Prusya ’bourgue’siyle ilintili olmalıdır.

Ahmet Kutlu Ayyüce