1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2313
Okunma
İNGİLTERE ÜNİVERSİTELERİNDE BAŞÖRTÜSÜ TAKMA HÜRRİYETİ
Türkiye’deki gazetelerde İngiltere üniversitelerindeki başörtüsü meselesi ile ilgili fazla haber çıkmıyor. İngiltere’de resmi okullar dışında dini cemaatler ve vakıflar tarafından açılmış olan okullar da var. Bu okullardaki dini özgürlüklerle ilgili bir haberi aşağıya alıyorum. Cemaat ve vakıflara ait okullarda sabahleyin saat sekizde ilk yapılan şey, okulun kilisesine giderek topluca dua etmektir. Le Figaro dergisinde çıkan bir röportajda da, talebesinin çoğunluğu müslüman olan bir kolejde, öğrencilerin kilisedeki putları ve tasvireleri arka tarafa koyup namaz kıldıkları ( EYGİ Mehmet Şevket, İngiliz Devleti ve İslamia Okulu, 22 Nisan 1997 Son Çağrı ) anlatılmıştır. 2006 yılına ait bir araştırmada İngiltere’de türban konusunda herhangi bir yasak bulunmuyor ( 8 Ekim 2006 Star ) denilmektedir. Liverpol Üniverstesi Genetik Mühendisliğini birincilikle bitiren Tuğba Yumak, doktora teklifi de almıştır. Türkiye’deki yasaklarla ilgili olarak şunları söylemiştir : ’Gönül isterdi ki edindiğim tecrübe ve birikimimi, kendi ülkemdeki gençlerle paylaşabileyim. Ama şartlar bizi yurtdışına savurdu. Yabancı bir ülkede de olsa eğitimimi ve kariyerimi sürdüreceğim.’ Gazete şu yorumu yapıyor ’İngiltere, Tuğba gibi bir öğrenci kazanmasını Türkiye’deki başörtüsü yasaklarına borçlu.’ ( X )
----------------------------------
( X ) : The Independent yasakçı ülkelerle ilgili alaylı bir eleştiri yazısı yayınlamıştır. J. Huggler’in yazısı şöyle : Küçücük bir ipek parçasının, kadınların ezici bir çoğunluğunun başörtüsü taktığı Müslüman bir ülkede bu kadar çok soruna yol açması inanılacak gibi değil.( 18 Mayıs 1999 Yeni Şafak )
II (sAYFA 2 )
Tuğba eğitimi sırasında ;okulun müdürü başörtüme karışmadığı gibi dini vecibelerimi yerine getirebilmem için bana özel oda bile tahsis etti; diyor ve devam ediyor ;lisede de üniversitede de tesettüre( dinin istediği kapanmaya ) uygun giyime hep saygı gösterildi. ( 29 Temmuz 2007 Zaman ) Almanya’da bir vakfın öğrenci ve kadınlar üzerinde yaptığı bir araştırmada şu sonuçlar çıkmıştır; Bu araştırmanın sonucuna göre, başörtüsü takmanın demokratik sisteme karşı olmak anlamına gelmediği ortaya konmuş oldu. ( ) Başörtüsünün radikal bir anlam taşıdığına dair hiçbir kanıt yok. ( 19 Eylül 2006 Vakit ) Avrupa’da başörtüsü meselesi üst düzeyde de çözülmeye başlamıştır. Avrupa Konseyi Parlamenterler Assemblesi Meclisi 1999 yılında bir rapor yayınlamıştır. Rapora göre ; Başörtüsü insan hakkıdır. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi sonuç olarak; Bakanlar Komitesine üye ülkelerin hükümetlerini dini inanç gelenek ve giyinme ile ilgili örf ve amaca bakılmaksızın tüm vatandaşlarına özgür ve eşit eğitim hakları sağlanması hususunda davet etmesini tavsiye eder. ( 15 Ocak 1999 Akit )
Osman KILIÇKIRAN
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRENCİLERE ALMAN DEVLETİNİN MÜSAMAHASI
Siyasi ideolojilerin, siyasi partilerin bir olaya yaklaşımıyla, bağlı oldukları anayasal devlet düzeninin tavrı aynı olmayabilir.
Nazist bir geçmişi ve nazi yanlısı partileri olmasına rağmen, bugünün Almanya’sında demokratik bir düzen mevcuttur.
Şimdi mevzuumuza girelim. Almanya Başbakanlarından Gerhard Schroder Türkiye’deki yaşananlarla ilgili görüşlerini açıklarken, kendi kanaatlerini de şu ifadelerle dile getirmiştir :
"Türban , Türkiye’nin bir iç meselesidir. Başbakana göre sorun, kültürel ve geleneksel kararlar bağlamında ele alınmalı. Başörtüsü tercih meselesidir. Başörtüsü haklarının kısıtlanması değil, bilakis bu hakların verilmesi gerekir. ( 3 Şubat 2008 Star ) Almanya’da eğitim gören öğrencilerin kılık kıyafetine karışmayan ve onları bu konuda özgür bırakan yasa vardır. ( 10 Eylül 1998 Türkiye ) ( X )
________________________________
( X ) : Almanya’da da öğrencilerin başörtüsüne muhalif ( karşı ) olanlar vardır. Bu husus mahkemelere de taşınmıştır. Gazetelere yansıyan haber- yorumları aktaralım :
"Özgürlük tanıyan yasaya rağmen Müslüman öğrenciler, dinin kurallarına uymak istediklerinde, KEYFİ uygulamalara da maruz kalabilmektedirler. Federal Anayasaya bakıldığında böyle keyfi uygulamaların yapılamayacağı ortaya çıkarken, bazı eyaletlerde okul müdürlerinin keyfi insiyatiflerini kullanarak böyle davrandıkları ortaya çıkmıştır. 14 yaşındaki Havva Topçu isimli öğrenciyi başını örttüğü için okula almayan okul müdürünü Hessen Eyalet Eğitim Bakanlığı takibe almıştır. Yetkililer, okul müdürü Kraft’ın bu uygulamasının sadece keyfiyete dayandığını dile getirdiler ve olayın takipçisi olacaklarını söylediler. Havva Topçu’nun başını açmasını yoksa okula almayacağını, ayrıca yüzme derslerine de girmek zorunda olduğunu bildiren müdür olumsuz cevap alınca, kızın babasını çağırttırarak kendisine kızının tasdiknamesini ( okul bitmeden verilen belge ) vermiştir. Hessen Eyaleti Eğitim Bakanlığı Yabancılar Eğitim Müfredatı Daire Başkanı Kruger okul müdürünün yazmış olduğu yazıyla ilgili olarak böyle bir yasanın eğitim müfredatı içerisinde bulunmadığını, kimsenin de bu zamana kadar böyle bir uygulamaya maruz kalmadığını dile getirmiştir. (devamı var)
II ( sAYFA 2 )
Öğetmenlerin başörtüleriyle derslere girmesi tartışılmaktadır. Almanya’da yaklaşık dört eyalette ( 16 eyalet mevcut ) öğretmenlerin derslere türbanlı girmesi yasaklanmıştır. ( 8 Ekim 2006 Star ) Almanya’nın Baden Wurttemberg eyaletindeki bir okulda görevli Afgan kökenli Alman vatandaşı Fereshta Ludin mahkemelik olmuştur. Fereshta Ludin mahkemeyi kazanmıştır. Artık mahkeme kararıyla başörtüsüyle ders verme hakkına ( 25 Eylül 2003 Tercüman ) sahip olmuştur.
________________________________
Krüger’e göre, okul müdürünün yazdığı yazıda yer alan ifadeler şahsını bağlar. Resmi uygulamalar herhangi bir ilgisi yoktur. ( ) Hessen Eyaletinde benzeri bir olay şimdiye kadar yaşanmamıştır. Başını örttüğü için bir öğretmenin, öğrencisini sınıftan çıkarmaya hakkı yoktur. Yapılan uygulamanın, kanunların yanlış anlaşılmasından doğan bir yanlışlıktan kaynaklanmaktadır. Yüzme derslerine girme konusu mahkemelik olmuştur. 1989 yılında Köln İdare Mahkemesi’nin ( ) kararlarına dayanarak bir Türk ailenin çocuğunu ( Müslüman bir aile ) yüzme derslerine girmeye zorlayan okul müdürünü mahkemeye vermişlerdir. Köln İdari Mahkemesi anne babanın haklı davasını olumlu karşılamıştır. Böylece dava mağdur edilen tarafın kazanmasıyla son bulmuştur. Yine 9 yaşındaki Ülkühan Koç açık resimler, figürler, filimlerle beraber verilen cinsellik derslerine katılmak istenmemiştir. Olay mahkemelik olmuştur. Babanın davası mahkeme tarafından haklı görülerek karara bağlanmıştır. Mahkeme heyeti dini inançlara saygılı olmak lazımdır ilkesine dayanarak babanın açtığı davayı lehine sonuçlandırmıştır. ( 10 Eylül 1998 Türkiye )
Düzenleme: 06.01.2021 / 13:26
[email protected]