5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1204
Okunma

“İstiklal-i Tam” Yolunda Atılması Gerekli Adımlar : DIŞ BORÇLAR VE KURTULUŞ -2-
Yıl 1850... İmparatorluk dayanılmaz bir mali kaynak sıkıntısı içindedir… İngiliz Büyükelçisi Stratford Canning Sultan Abdülmecit’e şu öneriyi getirir:
-“Dış borç alınız”!
Tarihsel biyogafisiyle Büyükelçi Canning, koyu Hristiyan ve Türk düşmanı olarak anlatılıyor. Buradan saygıyla andığımız Attila İlhan’ın Batı/batılı tanımına katkı olarak yazdığı bir betimlemeyi vermek istiyorum:
“Batılı, beyaz ve Hristiyan”.... Tıpkı böyle, tarfiyle müsemma...
Sultan, İngiliz’in borç alınma önerisine karşı çıkar. Ağustos 1850’de Canning; Osmanlı Sultanı’na bir muhtıra verir. Muhtıra da yer alan iki husus ilginçtir.
- ”Kapsamlı bir reform planı ve dış borç almanın faydaları !
(Bugün de IMF ve neo liberal takım aynı reform ve kredi, finans edebiyatı yapmıyor mu.?)"
- Borç 25 yılda ödemeli, düşük faizli, 5-6 milyon sterlin olacaktır. Küçüçük bir koşulu vardır: Osmanlı Devleti’nin kimi gelirleri borca karşılık gösterilecektir.
Sultanın kaygılanması yersizdir. Borçlanmadan ülkenin bağımsızlığı da zarar görmeyecektir(!) Sultan razı olmaz, plan yatmıştır. Şimdilik..Yeni bir fırsat çıkana kadar...
Büyükelçi Canning pusudaki yerini alır.
Ağustos 1851... Devlet bunalımlardan kurtulamamaktadır. Londra’ya ödenmesi gereken 600 bin sterlinlik bir borç sorunu yaşanmaktadır. Pusudaki tilki boynunu uzatır. Padişaha şu tehditi savurur: Eğer söz konusu nakit akışı yapılmazsa doğrudan doğruya yönetimin varlığı tehlikeye girebilir !
Badire atlatılır. Sultan, bir şekilde ödenmesi gereken meblağı bulmuştur... Canning’in eline geçen ilk fırsat Ocak 1852’de gerçekleşir.
İngiliz Büyükelçisi Canning Ocak 1852’de bir İngiliz bankasının başlattığı bir uygulamayla ilk başarısını elde etti. Bank of England, “İngiltere’ye yapılan ödemelerde aracılık eden kendi kurumlarının poliçelerini iskonto etmeyi” durdurdu. Bu işlem Osmanlı’ya boyun eğdirmeye yetmiştir. Sultan, dış borç almayı ve kimi vergi gelirlerini teminat göstermeyi kabul etmiştir. Gereken antlaşmayı imzlamak üzere Paris’e elçi gider, ancak borcun şartlarını duyduğunda onaylamayı reddeder.
Yine de “tefeci” Canning için şimdilik bu önemli bir gelişmelidir. Av tuzağa başını uzatmış, şeytanın bacağı kırılmıştır. Arkası nasılsa gelecektir.
Son Darbe :
Osmanlı maliyesine“nihai” darbe 1854 Kırım Savaşı’yla iner. İngiltere ve Fransa, Kırım Savaşı’na Osmanlı’nın yanında girerken, bunu bir yardımmış gibi gösterdiler. Karşılığında, yüklüce ve bir şeyler, nasılsa alınacaktı ! Osmanlı’yı savaşın kaçınılmaz kılacağı bir borçlanmaya razı edebileceklerdi. ”
( S.Yerasimos, Az gelişmişlik Sürecinde Türkiye:-2-Tanzimat’tan I.Dünya Savaşı’na, Gözlem Yayınları, 2.Blm., İst.1977-691)
Gerçekten de savaş, Osmanlı’ya çok pahalıya mal olur. Getirdiği büyük harcamalar nedeniyle hükümet ilk dış borç sözleşmesini imzalamak zorunda kalır. Sözleşme; “Dent, Palmer and Company” ve ”Goldschmids and Company” ile yapılmıştır. Ardından da diğer sözleşmeler gelir. İkinci olarak 1855’de ve sonrasında devam edecek olan çorap söküğü gibi gelecek olan sözleşmeler..
Nihayetinde Osmanlı dış borç denen ”uyuşturucu”ya alıştırılmıştır. Öyle ki, sonunda “Bu devlet borçsuz yaşayamaz” çizgisine gelmiş devlet adamları(!) bile türemiştir.
“Tefeci” Büyükelçi Lord Stratford Canning başarmıştır!
Hızla borçlanmaya devam edilirken olan olaylar “istiklal” ve “borç” ilişkisinin ne denli ters oranda işlemekte olduğunu gösterir. Bununla ilgili olarak özellikle ”Dent, Palmer and Company”den Mr.Palmer, devleti borca yöneltmede hayli yetenekli olduğunu şöyle gösterir: Blaisdsell adlı birine yazdıklarına göre; devletin borçlanması konusunda kendilerinden farklı düşünen dönem sadrazamlarından birini görevden aldırabilecek kadar etkilidir !
Yeni atanan Sadrazam,” Başbakan ”, “ Başvekil ” dış borç alma konusunda ”borç yiğidin kamçısıdır” gibi bir yaklaşımda olduğu için, Palmer Efendi tahvil satışını kolaylıkla gerçekleştirebilecektir.
( Kıray,1993-30 )
Devam edecek
Ahmet Kutlu Ayyüce
Göktürkmen