İlk seçimin galibi kesinlikte çift tabanca, yani AB ve ABD genel Batı emperyalizmdir !

Bütün partiler, etnik ve dinciler başta olmak üzere; kaybet-kaybet haldedirler.

Kazanan aramayın; yoktur !

İktidar partisi içindeki koalisyonun üçlü (genel sağcılık) yapısındaki ayrışma daha da büyüyerek devam edecek, sınır tanımaz bir siyaset vulgarlığıyla giden bu süreçte; çok da şaşırmayacağımız şeyler görülmeye devam edilecektir !

Cemaat ve çoğul söylemini oluşturucu diğer parçaların şehir sosyolojik efsaneleri sona ermiştir.

Yumurtalar çarpışmış biri kırık, diğer ikisiyse ağır darbelidirler.. yeni kırılma "an" meselesidir..

Y-Chp ve Y-Mhp’nin yapamadığı çok basit ve sonuç alıcı formülasyonu, halk yoğunlaştırılmış "Gezi" devrimselliklerle yapmaya çalışacaktır.

Büyütülmüş, devleşmiş, devrimcileşmiş "Gezi"ler zamanındayız...

En son, evlere şenlik "Ekmek için Ekmel" icraatıyla majestelerinin muhalefeti olduklarını göstermişlerdir.

Türkiye’nin Büyük "Bing Bang" teoriselliği üç perde ve iki boyutta pratize olacaktır.

Ekonomik patlama, sosyal patlama; sıcak iç savaş.. soğuğu bu amaçla hızla ısıtmaktadır !

Türkiye’deki iç savaşın en pirus hali yaşanmakta olup, bu pirüsyen durum; oldukça belitgin bir şekilde pünikiyen konuma evrilmiştir !

Türkiye’de normal demokrasi ve parlementer siyasetle yapılacak fazla bir şey kalmamıştır.

Hepsi illüzyondur.. İllumiyondur !

Herşey ilkokul temsillerindeki gibidir...

Çadır devleti veya çadır tiyatrosu haline getirilmiş devletçilik oyunu ve hegemonyanın iç/dış birlikteliğindeki sınıfsal çıkar tercihleriyle olmaktadır.

Bütün tarihsel sınıf/bloglar aşağıya doğruyu gösteren ibreyledir...

Yükselen değer ve alçalan değer nizahıyla dolu siyasi ve yönetsel hayattaki bütün eşittirli sonuçlar görüntüseldir ve onun dahi üzerinde sürekli oynanmaktadır.

Türkiye’de tüm gerçekler artık yalandır, yalan gerçeğin tecavüzcüsü veyahut !

Hileli diktatöryal vasattayız, diyebiliyorum...

Toplumsal ve tarihsel yasaları, en bilimsel yöntemlerle ama; aynı zamanda da en bilime aykırı mekanizmayla sürdürmeyi göze almak, emperyalizmin bu ülkedeki varlığı ve bakiliği bağlamında, kendisinden ve hegemonyal blogtan fazlaca umutvar olmadığını göstermektedir.

Bu iyidir.. son görüde de, tam görmede de çok iyiye işarettir !

Etnik ırkçı ve mikro faşist Kürt bölücülüğü ve İslam görünümlü Hristo-Juadik gerici yeni püriten klan, tüm göstergelere rağmen adeta birlikte intihara azmetmektedirler.

Hayırlı olsun, bu da çok hayırlıdır !

"Hayır da hayır vardır"...

Durum, Anadolu’da 1915’de yaşanan Ermeni tehciri, Helenlerin Küçük Asya felekatleri veya Rum Pontus tragedyaları ya da İslamik versiyonuyla Anzavur Ahmed - Şeyh Said veya Seyid Rıza vak’asına benzetebileceğimiz bir nihayete doğru gitmektedir.

Türklerin duvara sırtını yasladığı andır...

Ya Türk birlik..

Ya Türkiyelilerce, Türklere çekilmiş “hastirlik”...

Bu seçeneklerle baş başadırlar…

Olan biteni ilk ve makro/genel tamgörüsellik haliyle bu şekilde yazabiliyorum !

Kısaca, birinci seçim ve ilk perdedir; ikinci seçimin kulis ve sufleleri.. çokça umutvar olmamıza neden oluyor!

Aklımla gördüğüm billurlaşıyor, netleşiyor; fikirler ve teorilerin dansıyla dolu kafamın içi...

Bilim hep izaha muhtaçlıkları aça açıklaya ilerliyor.

Zor güçtür şekliyledir.. güçte zor...

Ahmet Kutlu Ayyüce
Temmuz 2014