Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

BÜYÜ...

Yorum

BÜYÜ...

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

642

Okunma

BÜYÜ...

BÜYÜ...

Nedir insanı çekici kılan? Büyük bir çoğunluğun ‘’dış görünüş’’ dediğini duymamak mümkün değil. Özellikle son yıllarda gerek estetik olarak gerek kozmetik anlamında inanılmaz bir sunum patlaması var. Tabii ki; talep de yüksek olunca, sonuç itibariyle arz ve talep arasında doğru orantılı bir seyir izlenmekte.

Özellikle metropollerde ciddi anlamda ekonomiyi canlandırmakta güzelliğe yapılan yatırım.

Diğer yandan ise, güzelleşme uğruna doğallık da yitip gitmekte. Dünyanın ve tabiatın seyrini değiştiren insanoğlu, bir bakıma kendine de zulmetmekte güzellik adı altında.

Erkekler de nasibini almış gözükmekte daha bakımlı ve yakışıklı gözükmek uğruna.

Bırakınız elit kesimi, normal gelir seviyesine sahip insanlar bile yüklü miktarlarla güzelleştiklerini sanmak gibi bir gaflet içersindeler.

Genelleme yapmak büyük hata. Zira bunun tam tersi tutum içinde olan sayısız insan da cabası.

Her iki noktada da uç olmak adına sağlığın deformasyonu ise en bariz sonuçlardan biri.

Tutumlar kişiye özel. Bu açıdan kimsenin kimseyi eleştirmek gibi bir hakkı olmamalı. Ama gerçekleri göz ardı etmek anlamına da gelmemeli bu düşünce.

Ve iç dünyası biz insanların: Hani olumlu ve olumsuz ne varsa içimizde taşıyıp bir anlamda dışımıza yansıyan tüm duygular her ne kadar saklamaya çalışsak da…

Ne varsa yaşadığımız, ne varsa içimizde saklayıp kolladığımız ve ne varsa duyumsadığımız: Müspet ya da menfi… Gerçek olan şu ki: Bizler içimizle, dışımızla bir bütünüz.

İç güzelliğin dışa yansıdığını düşünenlerdenim. Öyle ki; önem verdiğimiz değerler ve özellikle tüm olumlu duygular bir şekilde biçimlendiriyor bizleri. Gerek tavırlarımız, gerek düşüncelerimiz, hatta ses tonumuz bile farklı bir seyir izleyebilmekte.

Maneviyatımız hatta hayallerimiz…

Mutluluklarımız ve hoşnut kalmadığımız her ne ya da her kim ise…

Mecbur bırakıldıklarımız ve yapmaktan haz aldığımız tüm aktiviteler, hobilerimiz…

Ve ideallerimiz: Hani bazılarının gülüp geçtiği ve asla da önemsemediği. Ama ya biz mutluysak onları gerçekleştirmek adına ve duyduğumuz inançla…

Kısaca bizi biz yapan ve hayatı yaşanılır kılan…

Bırakın, geçit vermeyin olumsuzluklara ve mutsuz duyumsamanıza sebep olanlara.

Sadece kendiniz için yaşayın ve sadece kendinizi önemseyin ilk etapta. Çevreden ve toplumdan soyutlanmak asla olası değil, bu da ikinci etap adım atarken.

Kendinizi önemsemek adına asla unutmayın sevginizi çoğaltmayı. Zira bencil olmak anlamına gelmemeli kendinizi sevmek. Ama kendinizi sevmekle adım attığınız o uzun yol zaman içinde oldukça kalabalıklaşacaktır.

Deneyimler, yaşananlar, ihtimaller ve bilinmezlikler yaşanması muhtemel olan.

İnsanlar tanıdığımız ve tanıyıp, tanımaktan mutlu olacağımız.

Kısaca her şey ve herkes bizi mutlu kılan ve yaşama sevinci veren…

Ya yanılma payı dediğimiz… Öylesine muhtemel ki, ama deneme yanılma yöntemi haricinde uygulama imkânı olan hiçbir seçenek yok. Bu da kaçmak anlamına gelmemeli. Tabii ki, uzak durmamız gerekenler de olacaktır. Ve bunda iç sesimize kulak vermeliyiz ve tabii ki gözlemlerimize, yaşanmışlıklara da kulak kabartmalıyız.

Hayat başlı başına bir büyü kısaca. Mutlu olmak ya da olmamak büyük oranda bizim elimizde. Kaderin payı tabii ki çok büyük. Ama yapmamız gereken bize sunulanı en güzel şekilde değerlendirip, uygulamaya geçirmek.

Yaradan’ın ışığı ise hep yolumuzu aydınlatmakta. Karanlığa geçit vermeyen ve hep içimizi aydınlatan yegane ışık…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Büyü... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Büyü... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BÜYÜ... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Davidoff
Davidoff, @davidoff
19.2.2014 16:01:07


Çok güzeldi.

Fakat Allah madem ki insanoğlunu yaratırken aklını da yaratmış, biraz aklının frenine basıp, düşünsün o zaman...

Sen neyi ve kimi güzelleştirmek peşindesin? Kaşını, gözünü, yüzünü, cicili bicili giysilerini mi?
Ben ne insanlar tanıdım; arkadan yürürken on sekiz yaşında genç kız, önden bakınca nine, konuşunca yanından kaçtığımız.

Neden kaçtığımız? Kendisine olan güvensizliği diline vurmuş...

Ne insanlar tanıdım; dili büyüsünden dinlenmiyor.









balımsultan
balımsultan, @balimsultan
19.2.2014 14:36:48
Gizemiyle büyü zaten hayatımız canım arkadaşım ne güzel yazmışsın...

Kutluyorum o pırlanta yüreğini ...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL