- 1004 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SEVDA
Bana mutluluğun resmini çizebilir misin?
Allah sevdiği kulunu, bir vesileyle sevdiği diğer kullarıyla karşılaştırır.
Şimdi efendim bir konuya açıklık getirmek için”Fikrimin İnce Gülünden”bir alıntı yapmıştım.
Dahası geçen gün okul da bir öğrencim kendisine defter yaprağından özenle sunulan ve en kısa cümlesi” seni seviyorum” olan bir kâğıdı bana uzatıp şu öğrenci bana böyle yazmış diye şikâyette bulundu.
Hadi şimdi çık işin içinden. Ne anlatacaksın? Ne söyleyeceksin? Bu kâğıda bakıp terazinin hangi kefesine uygun göreceksin?Bu yazıları.Heyyyyt diye gür bir sesle bağırıp çağırmak,ne kadar sorunlara yaklaşım sağlar ya da çözüme kavuşturur.Tüm duygular bastırılsın mı?Her şey içe mi atılsın.?Ya da yavrum bak:”sen hiç Karakoç Ağabeyin Mihriban’ını dinledin mi?,Orhan Gencebay Akil’in Çilekeş’ini hiç içine çektin mi?Berdan Mardini’ den Kara Sevda havasına girdin mi? diyeyim.Ne soran var halimi ne de bilen var derdimi,Sevgilim senin yüzünden harap ettim kendimi diyen,Lise yıllarında dinlediğimiz o günün revaçta parçasını Hayri Şahin ağabeyin mutfağından atıştır mı?diyeyim.Ha ne diyeyim ben,şimdi?
Hangi bağrı yanık, hangi canı tez bu girdabın anoferinde savrulmadı? Hangi Sultan buna boyun eğmedi?
Yavuz, Mısır seferinde iken anlatırlar: Çadırında hizmetine bakan ama Yavuz’un hiç görmediği hizmetkâr, kos koca Osmanlı cengâverine tutulmuş ama söyleyemiyor. Sonunda bütün cesaretini toplayarak, yastık altına iki mısralık parçalar yazmaya başlıyor. Yavuz anlamış ki, bu sevdalı. En son mısrasını yazdığında Yavuz, kendisinin kim olduğunu gelip söylemesine izin veriyor, ama Yavuz gibi bir padişah’ın gözüne bakmak öyle her yiğidin her kadının harcı değil. Zavallı garibim tam kapıdan içeri girecekken heyecandan düşüp orada sevdiğinin uğruna can veriyor…
Yavuz, gibi bir Sultan, oğlu, Kanuni’ye “Bre, Süleyman, sen bunları giymişsin ama anan ne giysin diye söyleyen, şîr-i ner”
Gelelim sadede: Efendim, O güzel duygulara kapılmayan var mı? Yara her yaşın yarası, acı her yaşın acısı. Ama kimisi mersedes hızında kimisi emmioğlu hacı murat gürültüsünde. Nihayetinde bu iş yaş baş tanımıyor, tanımasına bazı ince ayarlarda vermek gerekmiyor mu?Ha işte ben de oraya gelecektim.Bamteline bastın.
Esas mesele: Evladım, bu aşkı yaratan kim?
Bu aşkı kullarına bahşeden kim?
Sen âşık mı olmak istiyorsun? Fani olana değil, Baki olana git!
Gitte ölümsüz ve gerçek aşka tutul.
Dünyevi olanlar gelip geçici. Dünyayı sevmek, koca karıyı sevmek gibi bir şey. Koca karının aşkı umutsuz vakadır.
Ben kendimi anlatsam en az üç roman konu çıkardı benden. Onun için her şeyi ölçülü ve kararınca sev.
Meseleyi bağlayalım öyleyse: Yusuf Erdoğan diyor ki:”Allah aşkı ile abâd olamayan yürek, dünyevi aşkın derdiyle ızdıraplarıyla vallahi berbad olur.
Benden söylemesi. Hadi hoşca kalıııııın…
Yusuf Erdoğan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.