- 1723 Okunma
- 18 Yorum
- 0 Beğeni
İNSANLIĞIN İNSANLIKLA İMTİHANI; VAN!
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İNSANLIĞIN İNSANLIKLA İMTİHANI
Felâketin dini, dili, ırkı, milliyeti olmaz. Felaket insanlığa gelir, insanlığı imtihan eder.
Kâinat var oldu olalı yaşanan bir süreçtir doğal felaketler. İnsanlığın da en büyük felaketlerinden biridir depremler.
23 Ekim günü öğlen saatlerinde meydana gelen Van depremi, Van’ın 2.büyük, Türkiye’nin ise 28. büyük depremidir. Bu sebeple sadece Van’ın değil Türkiyenin imtihanıdır bu. Zira dün Marmara’da, bu gün Van’da, yarın bir başka yerde. Şimdi insanlığımızın en önemli meselesi bu imtihanı yüz akıyla verebilmek olmalıdır.
Bakınız tüm bölücü sitelerde daha düne kadar hainlik edilmesi için azami gayret gösterilen Türkiye Cumhuriyeti yani TC ve onun en şerefli kurumu TSK. İşte enkaz altında kalana ilk el uzatan yine mehmetçik oldu. Tıpkı o bölgelerde olası bir yangında, ya da bir sel felaketinde de ilk uzanan el olduğu gibi. O mehmetçik daha dün " DEFOLUN GİDİN VAN’DAN " sloganlarının atıldığı, kepenklerin kapatıldığı o yerde şimdi cankurtaran! Aslında o mehmetçik her zaman can kurtarandır. Çünkü onun asli görevi budur. Bu asker hepimizin askeridir. Kuşsun altında kalan da hepimizin evladıdır. Kardeşin kardeşe sıktığı her kurşun da insanlığın yüz karasıdır.
Geçenlerde bölücü örgüt lehine izinsiz gösteri yapanların önüne geçtiği için (zira milletvekilliği dokunulmazlığı var ya, o en önde yürüyünce kimse karışamaz zihniyeti) üzerine su sıkılan bir bayan milletvekili bu devletin polisine "Alçak, sen benim kim olduğumu biliyor musun alçak "" diye seslenmişti.
O zaman şunu düşündüm, Alçak dediği o polis kendinin de şerefini namusunu, malını mülkünü koruyan polisle aynı değil miydi? Geceleri evinde huzurla yatıyorsa, gündüzün işine güvenle gidip geliyorsa, yağmaya çapula uğramadan hayatını ikame edebiliyorsa bu huzur ve emniyeti borçlu olduğu asayiş sorumlusu aynı polis ve aynı emniyet güçleri değil miydi? Tıpkı dün "defolun" dedikleri Mehmetçiğin şimdi enkaz altına ilk el uzatan olması gibi. Kızılay’ın şefkat elini anında uzatması gibi.. Çünkü Van! Bizim şehrimiz, Türkiye’nin şehri. Ve Van’lı (kürt-türk-acem-arap) bu memleketin insanıdır, bizim insanımızdır. Biz bizden gayrı olabilir miyiz? Belki de Yüce Allah’ın görmemizi istediği şeydi bu ve falaketleri vesile kıldı. Daha dün çocukların eline taş verenler, askeri polisi taşlatanlar ise şimdi yoklar ortalarda. Çünkü onların görevi kardeşi kardeşe düşman etmekti. Ama başaramayacaklar evel Allah!
Sahi biz bize ne zaman bu kadar yaban olduk? Bizi bu hale kim, kimler getirdi. Şimdi çok iyi düşünme zamanıdır. Kâinatta hiçbir şey anlamsız değildir. Boşu boşuna da olmaz. Belki de bu felaketle Yüce Allah “Kulum sizler çok azdınız, işte size belam, haydi şimdi birbirinize sıkıca sarılın, kucaklaşın, sarın yaralarınızı” demek istedi. Çünkü bölünmek kimseye bir fayda sağlamaz. Biz bölünürsek eğer emperyalizme daha çabuk yem oluruz. Bölünürsek bir daha kardeş olamayız. Oysa şuan her şeye rağmen yurdumuzun her tarafından yapılan özverili yardımlara hâkîm olan kokunun tek bir adı var, o da “kardeşlik kokusu” dur. Yıllarca ata dede komşusu olarak yan yana, omuz omuza her acıya göğüs geren bizler, birkaç ırkçı, faşist ve şovenist bölücü çapulcunun amacına hizmet edemeyiz. Onlara kına yaktıramayız.
Diğer yandan bu gün yaşanılan bu doğal felakete mazur kalan halkımız için, -oh olsun deme zihniyeti de ancak bölücü yobaz bir zihniyettir. Bu sebeple bu gün hararete gelip, vicdansızca oh çekenleri de şiddetle kınıyorum. Bunun bölücübaşının amacına hizmet olduğunun idrakine varılmalı. Zaten hiç bir vicdan bunu tasvip etmez. Ve ben, dün kardeşine kurşun sıktıran PKK lıyı kınadığım kadar bu gün o “oh “ çekeni kınamalıyım. İnsanlık bunu gerektirir. Çünkü hiçbir felaket karşısında oh çekilmez. Allah felaketten dolayı, felakete uğrayanların günahlarına ecir verirken sonra döner bunlara "oh olsun" diyenlerden de hesap sorar.
Bu sebeple Kürt, Türk, ve daha ne olursa olsun Van’lı kardeşlerimize ( satılmış ve bölücü vatan hainlerine değil) Allah yardım etsin! Dualarımız masum halkadır. Ermeni soylu vatan hainlerine değil! Irkçılık yapanlara değil. Onlara da Allah akıl, fikir ve basiret versin ki daha fazla bu milletin masum dengelerini bozamasınlar. Bu ülkenin esas meselesi, ülkemizin huzurunu birlik ve beraberliğini bozmak adına suni olarak oluşturulan Türkçülük, -Kürtçülük meselesi değildir. Bu ülkenin en başta kardeşlik meselesi vardır, insanlık meselesi vardır. Şimdi olduğu gibi. Hani dün hep beraber -ermeni olanlar şimdi neredeler??? Yoklar değil mi? Olmazlar elbette, o zihniyetin mimarları şimdi Van’a yardım götüren askeri konvoya bile suikast yapacak kadar insanlığından istifa etmekle meşguldür. Bize yine biz varız. Dün olduğu gibi, evvelki gün olduğu gibi.
Bizi hiç bir şey yıldırmayacak, bu vatan her türlü insanı ile ilelebet Türkiye Cumhuriyeti adı altında var olacak.
Ama ülkeme bunları mesele olarak sokmak isteyenler er geç belasını da cezasını da bulacak.
Öyleyse şimdi birlik olmak ve ülkemizin Van yarasını sarmak zamanıdır.
Kardeşlik kokusu ile hep beraber Van olmak zamanıdır.
Van’lı olmak zamanıdır.
Sevim YAKICI.
YORUMLAR
Öncelikle güzel düşünceleriniz için teşekkür etmeli ama ne yazık ki üzülerek bazı kürt kökenli arkadaşlarımız hâlâ farklı düşüncelerde geziyorlar hep birlikten beraberikten yana olanları şaşırtıyorlar ben hayal kırıklığına uğradım kürt arkadaşlarım adına hep iyiler denk geldi şansıma yine fikir ayrılığından dolayı biri adına üzgünüm bu yaz binaya 2. vanlı komşu geldi kürt kökenli ama bu durumları inanın benden çok protesto ediyorlar apartmandasadece onlar bayrak asmış dikkatimi çekti iş dönüşü bahçede kızı ile otururlarken karşılaştım bu konular üzerine sohbetimiz oldu inanın aklı başında insan nasıl düşünmesi gerekiyorsa o mantıkla konuşuyorlar Kürtler lütfen batıdaki kürt kökenli dostlarınızdan örnek alın biz sizleri içimize aldık kardeş dedik siz de biraz gayret gösteremez misniz? herkes kendi milliyetçiliğini savunup başka bir bayrağı dikerse ne olur halimiz ? Irk din dil farklı olsa da biz bir bütünüz tek dil ve tek bayrak yeter!
ey yüce rabbimiz
bizleri afetlerden kazalardan belalardan kötü niyetlerden koru…
planlı afet ..doğal afet…
üst üste acıların yaşandığı yüreklerimizin kavrulduğu bu süreçte
dirlik
birlik beraberlik
huzurun ne kadar önemli olduğunu
tarihiyle coğrafyasıyla jeopolitik özellikleriyle suları ılıman iklim kuşağının bereketinde florası yer altı yerüstü çok zengin kaynakları…vs ve çok genç nüfus potansiyeliyle
her zaman iştah kabartan dünyanın gözünün üzerinde olduğu bu cennet vatanımızda bu topraklar üzerinde herkesin kardeş olduğunu
insani değerlere sahip olan dünya üzerindeki herkesle de kardeş olduğumuzu
kötü niyetli parçalayıcı yok edici düşüncelere karşı
ülkemize değerlerimize her zaman sahip çıkmamız gerektiğini
hareketli bereketli fay hatlarının üzerinde olduğumuzdan binaların mutlaka Japonya gibi depreme dayanıklı inşa edilmesinin şart olduğunu
herkesin işini severek işinin gereğini yerine getirerek çalışması gerektiğini içimiz kanarken canımız yanarken kanaya kanaya yana yana derinden iyice kavradık…:(
acılar insani boyutlarımızı da geliştirirler acı ama gerçek…
acılar yürek yakarken bir taraftan da dostlukları da insani duyguların gelişimine katkı sağlıyor..
aşağıdaki örnekte olduğu gibi..
BU SEFER BEN SİZE YARDIMCI OLMAK İSTEDİM
"Van depreminde hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına en derin taziyelerimi iletir, depremden etkilenen herkese geçmiş olsun demek isterim. 11 Mart'ta yaşanan Japonya büyük felaketinde ülkenizden bir sürü yardım malzemesi ve bağış katkılarınızı almıştık. Teşekkür ederiz. Bu sefer ise ben size yardımcı olmak istedim. (erkek, Fukuşima'da yaşıyor)"
"Depremden mağdur kalan insanlara, geçmiş olsun demek istiyorum. Mart'ta Japonya'da olan deprem sırasındaki yardımlarınıza bir Japon vatandaşı olarak teşekkür etmek isterim."
BAŞAR TÜRKİYE!
5 yaşındaki bir çocuğun "Ganbatte Türkiye (Başar Türkiye)" notu posta kutusuna atılan zarflar arasında en çok dikkati çekenlerden.
Türkiye'nin bu yıl Mart'ta Japonya'da meydana gelen depremin ardından yardımlarını unutmayan vefakar Japonlar, sessizce, içerisinde iyi dilek notları, başsağlığı mesajları içeren para dolu zarflar bırakmaya başladı.
İçerisinde Türkçe olarak "Türkiye kurtarma için" gibi ifadelerin de bulunduğu birçoğu isimsiz zarflardaki paralar, Türkiye'nin Tokyo Büyükelçiliği'nde toplanmaya başladı.
şu ana kadar posta kutusuna atılan zarf içerisindeki para miktarının 100 binlerce doları geçti ve halen bu durumun devam ettiği belirtiliyor…
Bu durumun Türkiye ile Japonya'nın halkları ve devletleri arasında felaket durumlarında yardımlaşma ve dayanışma duygusunun çok güzel bir örneği olduğunu vurgulayan Kürün, bu durumun gerçekten örnek gösterilecek birşey olduğunu kaydetti”.alıntı
http://www.hurriyet.com.tr/planet/19087982.asp
planlı ve doğal afetlerde hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin yakınlarına sabırlar el Fatiha amin…
şu üç günlük dünya evimizde tüm kardeşlerimizle birlikte
cümlemize sevgi saygı huzur mutluluk dolu bilinçli yarınlar diliyorum..
ey yüce rabbimiz
içimize dışımıza huzur güzellikler ver
en güzel ahlaklarınla ahlaklandır bizleri…amin…
tebriklerim günün yazısına hayata kattığınız erdemli düşün sevgi dolu eşsiz cümle güzelliklere iyi ki varsınız KargülüALMILA...:)
sevgim saygım her dem selamlarımla..
Bu asker hepimizin askeridir. Kuşsun altında kalan da hepimizin evladıdır. Kardeşin kardeşe sıktığı her kurşun da insanlığın yüz karasıdır.
sahi bizi bize düşman kılma isteyenler kim ha onlar artık su yüzünde ama elleri kanlı kanla besleniyor onlar ki AB nin ABD nin uşaklarıdır artık adını koyalım ne olur zulümle beslenen askerine eğitim kurumuna saldıran ordaki halkımızı devletine düşman belliyenler varya onlar ağalık aşiret sistemiyle beslenen aman keyifleri bozulmasın diye haburdan kanlı elleri özel savcılarla tepemize indirenler oy uğruna ülkeyi huzursuz eden kötü idarelerdir halkın bu noktada dur dediğide açık ve nettir.umarım bu oyunları bu millet bozar yeter artık canı yanan hepimiziz her zaman zor anlarda can sipet olan bu millet meclisimizin yapamadığını yapmıştır VAN DEPREMİNDE ANLAMLI VE DUYGU YÜKLÜ HARİKA diyorum
ALMILA KARGÜLÜ
Oradaki vatandaşlarımızın acısı ile dalga geçercesine " Türklerden yardım beklemeyin" diyenlerdir.
ABD'nin, AB'nin beslemeleridir.
Orada yaşayan vatandaşlarımızın gelişmesine engel olanlardır.
Güne düşen mükemmel yazınızı tebrik ederim Sevim hanım. Cok önemli konulara değindiğiniz için de teşekkür ve takdir ediyorum. Ben felaket bölgesine yakın bir şehirdeyim ve İnanın böylesi görülmedi. Böylesi yardım, böylesi dayanışma, böylesi birlik ve kardeşlik. Saygılarımla.
ALMILA KARGÜLÜ
Diğer yandan bu felaket hâlâ bazı cephelerce ayrılık ve fitne tohumları ekmek için kullanılıyor ya PES! diyorum. Daha dün en yakın arkadaşım çocuğunun banka hesabını bile boşaltıp yardım için yolladı. Herkes şunu çok iyi bilsin ki, biz birbirimizin yarasını sarmaz isek kimse bizim yaramızı sarmayacak.
Ey vicdansızlar, bari mateme saygı duyun!
Ermeni soylu vatan hainlerine değil! Irkçılık yapanlara değil.
Sanıyorum ırkçılık lanetlenirken başka bir türlü ırkçılık yapılmış. Ermeniler bu ülkenin insanı değil mi?
ALMILA KARGÜLÜ
Orada "ermeni soylu vatan hainleri" denmiş "ermeniler" denmemiş, ki bu gün bu bölücü mihrakların arkasında olanlar kasdedilmiş. Ermeni milleti değil.
Ama ırkı ne olursa olsun, vatan hainlerine özelllikle vurgu yapılmıştır (ki bu hainler türk te olabilirler) Elbette ermeniler de insandır ve bizim vatandaşlarımızdır. Fakat dün asala olan ve bu gün başka bir adla karşımıza çıkan bu bölücülere başka ne diyebilidirdik???????????
İşte onlardır memleketimin gelişmesine, kalkınmasına engel olanlar. Bu gün Van'a gönderilen yardım konvoylarına bile insafsızca saldıranlar kürt olabilirler mi sizce?????? Sanmıyorum. İşte bu bile benim fikrimin teyididir. Bizim kürtle, ermeniyle vs. sorunumuz yok. Bizim BÖLÜCÜ VATAN HAİNLERİ ile sorunumuz var.
saygıyla...
Sağ duyu sesi bu ses! ..
Saygıdeğer Sevim Hanım, duyarlı yazınızla bir harç da siz koydunuz o yapıya. Yaranın sarılmasına el birliğiyle destek oldunuz, omuz verdiniz yazınız içeriğiyle, toplumsal barışa, insanlığa katkıda bulundunuz, teşekkürler...Seçkiye değer gören değerli kurul üyelerine ve şahsınıza saygı ve dostlukla...
Bir kaç gündür derin derin bu meseleyi irdeliyorum kendi kendime diyorum ki ey milletim alın size birbirinize sıkı sıkıya sarılacağınız bir ortam şlimdi sarılma zamanı ağlayarak hemde kinden nefretten arınmış şovenist düşünceleri cahillik çöplüğüne atmış olarak siz istesenizde böyle bir ortamı oluşturamazdınız O Allaha hamdedin ve hamdedelimki bizi mallarımız ve canlarımızla sınadı ama bizede bir çıkış yolu gösterdi işte çıkış yolu bu birliktelik. Şükürler olsun bu Kavganın sonu göründü şimdi barış ve kaynaşma zamanı.
Öncelikle duyarlılığınızı kutlarım.
Böylesi bir felâkete 'oh olsun' demek insanlığa sığmaz zirâ orada her ilden görev icâbı bulunan gencecik insanlar ve pek çok çocuk hayâtını kaybetti.
Bunu 'Allah cezalandırdı' diye nitelemek ne kadar mantıksız Allah ceza verecek olsa hainlerin inini, Kandil'i yerle bir edemez miydi?
Bu zihniyette olan insanların dağdaki teröristten farkı yoktur gözümde.
Selam ve saygımla.
cetiner07 tarafından 10/26/2011 8:54:00 PM zamanında düzenlenmiştir.
ALMILA KARGÜLÜ
Dediğim gibi, orada şuan olmayan, çoluk çocuğun eline taş verip asayişi bozmak isteyenlerdir. Onlar ki, felaketzedelere hiç acımadan, felakete aldırmadan, giden yardım arabalarını mayınlayanlardır.
Şimdi kürt kardeşlerimizin de kendilerine asıl kötülüğü kimlerin ve nasıl yaptığını görme zamanıdır. Bu gün kenetlenmek zamanıdır.
""""""""""Kürt, Türk, ve daha ne olursa olsun Van’lı kardeşlerimize ( satılmış ve bölücü vatan hainlerine değil) Allah yardım etsin! Dualarımız masum halkadır. Ermeni soylu vatan hainlerine değil! Irkçılık yapanlara değil. Onlara da Allah akıl, fikir ve basiret versin ki daha fazla bu milletin masum dengelerini bozamasınlar. Ülkemizin huzurunu birlik ve beraberliğini bozmak adına suni olarak oluşturulan Türkçülük, -Kürtçülük meselesi yok bu ülkenin. Bu ülkenin en başta kardeşlik meselesi vardır, insanlık meselesi vardır.Şimdi olduğu gibi. """""""""""
Ağzına, yüreğine sağlık ve kalemine bereket cannnnnnn. teşekkür ediyorum konu için, kaleme alışın için ve en önemlisi bu güzel düşüncelerin sahibi olduğun için.......
Evet değerli dost kalem,bu bir imtihan ve bizler bu imtihanı kazanmak zorundayız...lakin birde bu dertlere çare bulmak zorundayız...Depremi kader saymamalı ona karşı güçlü olmalıyız...Rabbim o zaman bizi affeder..Çürük bina yapmak,kolonu kesilip genişlesin diye otogaleri yapmak..aman Allah'ım!!! sözün bittiği yerdeyiz...çok ama çok güzeldi...Selamlarımla