Bir tutam hayat
13.10.2013 11:24:46Of!...
Daha ilk adımda sapladı hançeri şiir gönlümüze...
Ne yapsak?
Nasıl yürüsek bu yolu?
Nasıl okusak şiiri,
nasıl yudumlasak duygu pınarının damlalarını?
''Ölesiye sevdalının
öylesine bir şiiri bu ,
sana .. .''
Çok etkileyici...
''yaşamla ölüm arasında yazılmış. ''
Ölümü düşlemek, özlemek değil de,
bir hayatı, kara sevdasına adayan bir yüce gönül diye özetlemek istiyorum burayı...
Doğumdan ölüme uzanan zamanın her anını...
Bizim kanı deli çağlarımızda, sevda mektupları vardı.
Rengarenktiler... Hatta kokulu olanları bile vardı.
Sevgililer, o mektuplarla haberleşirdi.
Öperdiler, koklardılar mektupları sevgili kokusu diye...
Kelimelere dokunurlardı, onun eli değdi diye...
İşte,
o güzel günlerin resmini çizmiş sanki şair şiirde.
Demiş ki;
''parmak uçlarını gezdir satırlarımda
hadi hissettir bana özlediğim dokunuşlarını''
Çok güzel...Çok anlamlı...Çok duygusal...
Ama,
canı çıkası teknoloji burada da devreye girmiş,
hayallerimizdeki güzel mektupları yırtmış,
parlak bir cam parçasına mahkum etmiş yanık sevdalı gönüllerimizi...
Ve,
bu soğuk cama dokunan parmak uçları ile bulunan hayat öpücüğü...
Sevginin ilginç bir tarifi...Güzel...
Bir mahzun esinti gezinmiş şiirde, kelimeler boyun bükmüş hasretin mahzunluğuna;
''duysaydın içimin acısıyla attığım naraları
bilseydin canhıraş feryatlarımı
dokunurdun
geri dönerdin kararan dünyama
öldürmezdin anılarımızı ,yokluğunun girdabında''
Şair,
buruk bir ümit tebessümü ile bitirmiş şiiri.
İçimize kor ateşler düşürmüş...
mahzun soru işaretleri ile göndermiş yalnız karanlıklarımıza her birimizi..
''geldin mi ?
sürdün mü cennet kokunu sayfama ?
özlemlerimi , hasretimi ,
seni ne çok sevdiğimi ,aşkımı saklamıştım,
şiirimin yastığı altına
bulabildin mi ? ''
Duygusal anlamda, harika bir şiir olmuş.
Ancak,
her türlü çirkefliğin kol gezdiği dünyamızın bir zahiri görüntüsü olan bu sayfada da,
bu şiir için, çirkin düşünceler besleyenler olacaktır...
Örnekleri çok görülüyor zira...