hayal bahçesi

18.12.2008 02:24:07

Gözünde gül saklı olmak,
Kerbela’da adının Hüseyin’in yanında yazılması,
Uzun, susuz ve meşakkatli bir yolculuk,
Ve aşkı anlamak…

''İslâm mitolojisi ve tasavvuf anlayışında gül ilahi güzelliği temsil eder. çiçeklerin doğuşu hakkında Taberi Tarihi’nde bir efsane vardır. Adem ile Havva’nın üzerinde kuruyup yere dökülen cennet yapraklarının güzel kokulu bitkiler halinde uç verdiği söylenir. Gül de bu bitkilerden biridir. Daha da ilginç olan diğer bir efsane, gülün Hz. Muhammed terinden doğduğu rivayetidir.. Kur’an’daki hizib, secde ve aşir işaretlerine de gül adı verilir
Peygamber ve gül sevgisi gül şeklinde Hilye-i Şerif’ler yapılmasına da yol açmıştır. Verdi Muhammedi yahut Gül-i Muhammedi denen bu ilginç kompozisyonlarda, dal ve yapraklar ortasında açılmış tek gülün üzerinde Muhammed yazısı, yapraklarda da Ali, Hasan, Hüseyin, Fatma (âl-i abâ) ve cennetle müjdelenenlerin adları (aşere-i mübeşşere) okunurdu. Gül, Bektaşilik’te de önemli bir semboldür. Hazreti Ali, rivayete göre son nefesini vermeden önce Selman’dan bir deste gül istemiş ve getirilen gülleri kokladıktan hemen sonra ruhunu teslim etmiştir. Bu bakımdan gül destesi, nefeslerde Bektaşilere hoş bir tasvir olarak sık sık karşımıza çıkmaktadır.’’

Bu bilgiler ışığında şiire bakıldığında sıradan bir aşk şiiri olmanın çok dışında.

Diğer şiirlerinizden ayrı bir tadı var.

Derinliği, sesi, içeriği insanı farklı âlemlere doğru sürüklüyor.

Çok beğendim şiiri.

Tebriklerimle.

Saygılar.