Masumların suçu neydi,cüceleşirken, medeniyet medeniyet diye birbirinin etini yiyenlerin savaşında...Filistin'de,Irak'ta,Afganistan'da ve kaç yangın yerine dönüşen ülkenin sokaklarında oyunlarına dalmış,uykularının en renkli rüyalarına sarılmış,okullarının sıralarında ilim tahsili için tebeşirlere sarılmış çiçeklerin ne suçu vardı...Cennet kokulu çiçekler,düşerken bir bir toprağa...Minik eller ve bacaklar koparken yerinden,cüceleşiyordu,insan müsveddesi, lağım yürekli,eli silahlı paralı askerler...Demokrasi götürüyorum diye,1 milyon insan can verirken Irak'ta,göbeklerini kaşıyıp,petrol petrol diye fısıldadı taş yürekler...Cennet kokulu minik çiçeklerin,toprağa düşmeden,yaşadıkları şehirleri ve tuz buz kimlikleri tasvir edişiniz, tek kelimeyle dramatik ve hınç doluydu insan müsveddelerine karşı...Yüreğimizdeki acılara tercüman oluşunuz ve bize cennet çiçeklerinin müjdelerini verişinizle,şair bu işte dedirttiniz...Tebriklerim,tasvirlerinizdeki ustalık ve cennet çiçeklerinin katillerini afişe etmelerinizdeki öfkelere idi...