tan yeri eprimiş anıları dürtüp uyandırırken gün sessizliğini astı usulca titreyen gözyaşlarına keskin bir dal saplandı acılara matuf yüreğe ebruli yalnızlığına sarılı kanayan hasretin sancısı kemirgen bir acı olup sızdı içine…
anımsa!... ele avuca sığmayan zamanlarda öperdi şafak mahmur gözlerimizi beyazgecelerde. volga boylarında dilimizde napoliten şarkılarla fiyortları aşarken şölenler karşılardı bizi
yedi rengi düşlerle örülü ebem kuşağı düşerdi yedi tepeli kentin ışıltılı göğsüne sesinin serin sularını içerdim özlemle efsunlu huzmeler süzülürken pencereme hülyalı bakışında erirdi gözbebeklerim
nisan yağmurlarını terk edip maziye mayısın kiraz dudaklarını kanırtırdık zembereği boşalan saatlerde kayıp yıldızlar gibi susardık birbirimize düşler sırtında ojeli tırnak izlerini taşırdı günlerce
gülümseyen bir mevsimdi/fesleğen kokulu mavi tenli ürkek ceylan sekerdi yüreğimizin gizli bahçesinde su yeşili akardı. fısıldayan nehirdi gözlerin dünya yansa umurumuzda değildi zaman zaten yangın yeriydi…
kırmızıgecelerde masum değildi sözcükler cüretkar imler boy gösterirdi/öperken ay ıslak bukleleri filizlenmişti aşkımız elest bezminde tutkulu rüyaları yaşıyorduk sere serpe
iliklerimize dek ıslanırdık serseri gecelerde kaygısız zamanı kavrayıp saçından avare nağmeler saçılırdı fiyakalı günlere
hüznün ardı sıra esmer güze dönerken yüzüm yağmur ekip fırtına biçiyorum cinnet getirip intihar eden aşkın feth-i kabrini yapıp genzine toprak kaçan düşleri servi gölgesine terk ediyorum
nisan yağmurları biriktiriyorum ışıkları sönmüş yüreğime yalnızlığın ürperten çığlığı işlerken içime isyanla haykırıyorum "aşk hiçbir zaman pişmanlık duymamaktır"diye...
zamanın ıssız karanlık sığınağında acıları büyütüp sevda ateşini öperek kahrediyorum günü doğmayan ilençli ömrüme…
elest bezmi:Yaratılışın başlangıcı Ryan O’Neil-Love Story
Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kırmızı gecelerde masum değildi sözcükler cüretkar imler boy gösterirdi/öperken ay ıslak bukleleri filizlenmişti aşkımız elest bezminde tutkulu rüyaları yaşıyorduk sere serpe
iliklerimize dek ıslanırdık serseri gecelerde kaygısız zamanı kavrayıp saçından avare nağmeler saçılırdı fiyakalı günlere
Merhaba Aslı Gözden kaçırmışım şiirini ince ince imgeyle işlenmiş sözle örülmüş naif bir yürekten düşen izler…
Oldukça başarılı bir çalışma okuduğum en güzel şiirlerinden biri diyebilirim. Başarı seninle olsun beğeniyle okudum şiirini gerçekten emek verilip yazıldığı belli…
Gönlüne sağlık… Şiirin başlığı zaten mükemmel. Şiirle…
zamanın ıssız karanlık sığınağında umarsız acıyı büyütüyorum sevda ateşini öperek kahrediyorum günü doğmayan ilençli ömrüme… *** Bu defa kiraz dudakları yakan sevda ateşi oluyorsa varsın olsun şairim... Anılarla yaşamında bir zerafeti vardır her zaman. Kutluyorum ve sevgi yüklü saygılar sunuyorum .
sevgili şairem, mükemmel bir çalışmaydı şiirlerinin hepsini beğenerek okudum.ve her biri ayrı bir güzellikte. kaliteli ve özgün ifadeler... ve müthiş bir kelime hazinesi görüyorum.. kutluyorum sevgiyle..........
tan yeri eprimiş anıları dürtüp uyandırırken gün sessizliğini astı usulca titreyen gözyaşlarına keskin bir dal saplandı acılara matuf yüreğe ebruli yalnızlığına sarılı kanayan hasretin sancısı kemirgen bir acı olup sızdı içine…
O sabah saatlerinde anılara uyanıp ,ağlamak. Ne zordur Allahım ya bir günü göz yaşı ile karşılamak ,anılar yürekte ateşini yakarken. Acılara yönelen yüreğe,keskin bir dalın ( aşk olabilir) saplanması ve daha bir gönenmek gözyaşlarına. Ve özlemlerin kemirmesi yüreği.
Sanırım sessiz ağlayış dedikleri bu olsa gerek.
bizi anımsa!... ele avuca sığmayan zamanlarda öperdi şafak mahmur gözlerimizi beyaz gecelerde. volga boylarında dilimizde napoliten şarkılarla fiyortları aşarken şölenler karşılardı bizi
Oysa o geçmişin çocuk sevinci anlarında,mutluktan sarhoş gözlerle mutluluğun ayışığına karıştığı gecelerde volga’dan şarkılara başlayıp,Norveç’in eteğinde gizli buzullar altında kalan denizlerin körfezine kadar uzanmak. Oysa ne soğuktur oralar. Ama üşütmekten öte ısıtan günler var.
yedi rengi düşlerle örülü ebem kuşağı düşerdi yedi tepeli kentin ışıltılı göğsüne sesinin serin sularını içerdim özlemle efsunlu huzmeler süzülürken pencereme hülyalı bakışında erirdi gözbebeklerim
İstanbul’da gökkuşağını izlemek ve o gökkuşağının altında olduğu inanılan hazineye (aşka) koşmak. Ve izlerken gökkuşağının altında kalan İstanbul’u sevgilinin sesini dinlemek. Günün büyülüğü ışığı pencereye vururken o ışığı bile es geçip sevgilinin gözlerinde erimek. Oysa şimdi acı var o ışıkların yerine.
nisan yağmurlarını terk edip maziye mayısın kiraz dudaklarını kanırtırdık zembereği boşalan saatlerde kayıp yıldızlar gibi susardık birbirimize düşler sırtında ojeli tırnak izlerini taşırdı günlerce
Nisan yağmurları değil mi mayısa hayat veren, bahara coşku katan.Aşka katık katmak gibi. Ve izlemek geceyi ,sevgili ile kurulan düşlere sarılmak. Bahar akşamlarında.
gülümseyen bir mevsimdi/fesleğen kokulu mavi tenli ürkek ceylan sekerdi yüreğimizin gizli bahçesinde su yeşili akardı. fısıldayan nehirdi gözlerin dünya yansa umurumuzda değildi zaman zaten yangın yeriydi…
Dokundukça kokusunu fesleğen gibi sevdikçe kokusunu veren aşk.Aslandan kaçan ceylanın bir nehir kenarında susuzluğunu dindirmesi misali. Sevgilinin gözlerinde dinlenmek ve aşkın ateşini bin yıllık Zerdüşt ateşleri gibi yürekte yaşamak.
kırmızı gecelerde masum değildi sözcükler cüretkar imler boy gösterirdi/öperken ay ıslak bukleleri filizlenmişti aşkımız elest bezminde tutkulu rüyaları yaşıyorduk sere serpe
iliklerimize dek ıslanırdık serseri gecelerde kaygısız zamanı kavrayıp saçından avare nağmeler saçılırdı fiyakalı günlere
Aşkı yaşamak daha doğrusu yürekte taşımak çok zor be şairim. Aşkı yürekte taşımak bir annenin karnında çocuğunu taşıması gibi bir şey ya. Bir nisan günü bende aşk yaşadım ve mayısa koştum,şiirindeki mavi ile sevişmeler gibi umutla seviştim yüreğimin kıyılarını okşadı aşkın denizi,rüzgarı ,zamansız kaygılarımı sarhoş günlerime sardım. Akşam üstü kırmızılığında akşama çan bir gül filizlendi aşk. Bir birine yıllardır kavuşamayan deniz gibi ,şiirinde nasıl buluştuysanız bizde buluşmuştuk. İkimizde yaralarımıza deniz suyu basmıyorduk artık. Tenimizde kuruyordu tuzlarımız.
hüznün ardı sıra esmer güze dönerken yüzüm yağmur ekip fırtına biçiyorum cinnet getirip intihar eden aşkın feth-i kabrini yapıp genzine toprak kaçan düşleri servi gölgesine terk ediyorum
Sonbahara dönen ruh ve gözyaşları ile gelen isyanlar.Acıların içinde intihar düşleri büyütmek aşkın yerine.Ve ölen düşlerin duldasında ağlamak.
nisan yağmurları biriktiriyorum ışıkları sönmüş yüreğime yalnızlığın ürperten çığlığı işlerken içime pesimist isyanlar içinde haykırıyorum *aşk hiçbir zaman pişmanlık duymamaktır diye hezeyanlar içinde…
Aşk hayatn veren o nisan yağmurlarını,yalnızlığına terk yüreğin içinde saklamak.Kötümser isyanların içinde sessiz ama derin gelen bir sesle Yanşanan aşka pişman olmadığını sayıklamak. Şairim bu kısımda bir uyarım olacak. Pesimist ,kötümser demek.Türkçe bir kelime değil.Keşke bu kelime yerine başka kelime kullansaydın.Dilimize çok uzak.
zamanın ıssız.karanlık sığınağında umarsız acıyı büyütüyorum sevda ateşini öperek kahrediyorum günü doğmayan ilençli ömrüme…
Zamanı artık bir ölüm olarak görüp,kendine ilenç etmek (ah etmek) bir yandan da aşka özleme sarılarak,öperek. Hamiş dedik ya Aşkı,annenin çocuğunu taşıması gibi. Şimdi ise acıyı taşımak.
hüznün ardı sıra esmer güze dönerken yüzüm yağmur ekip fırtına biçiyorum cinnet getirip intihar eden aşkın feth-i kabrini yapıp genzine toprak kaçan düşleri servi gölgesine terk ediyorum
hüznün ardı sıra esmer güze dönerken yüzüm yağmur ekip fırtına biçiyorum cinnet getirip intihar eden aşkın feth-i kabrini yapıp genzine toprak kaçan düşleri servi gölgesine terk ediyorum
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.