30
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
4566
Okunma

gökyüzü tüllerine sarılmış
dilimde kekremsi bir tat/akşamcı
bir hüzzam dökülür nağmelerden
gelincikler kan ağlar, başı önde
hangi gazaptan bilinmez.
hüzün tırmanırken dağa
gün akşama veda eder
sürme çeker gözlerime
görünür hicranın siliktir resmi
paslanır zincirleri aşkın
ayrılığın ipi dolanır boynuna
çiyler düşer saçlarına umudun
acı akar
kum saatine
yüreğimin her zerresine
temmuz gecelerinde
sıtma nöbetleriyle
titrer yorgun bedenim
titrer naçar yüreğim.
Saba35