3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1209
Okunma

Pompalanan kan dolaşımım tuz gölü
acıya alışınca öyle oluyor
diye eskiyor işte heyecanlar
Kök boyası karıştırarak nefis yalnızlıklar
çoğaltabilir insan
Ne çok meraklıyız çoğalmaya...
Tansiyonu yükseldi yine ayarsızlığımın
Bunun bir imtihan olduğuna şüphe yok
Böylece güzel uyuyoruz hepimiz
tuzlu ayranı getir Lemide
Bacakların bacaklarıma tırmanıyor
bacaklarının arasında bir vaha gözlerim kararıyor.
Şeker komasına girmekle
açlıktan şekerin düşmesi arasında ince bir çizgi
Abanır durur
üzerime üzerime
doymaz keşmekeş
Üstelik
Deli gücükte kapıda karşılıyor beni
Mart kapıdan baktırır
kazma kürek yaktırır nesline göre değil
bu sıcak Şubat
Benim ellerime dokunma organı muamelesi yapma
Sevmeye elleriyle başlar insan
Titreyerek beklemek için gelmiştik bu dünyaya
muhtemelen
vurularak öleceğiz
parça parça
Ama
Öyle hızlı olmalı ki parçalarımın şarapnelleşmesi
hatrıma gelmemeli ağzın
Kim gözleri açık ölmek ister ki Lemide...
Yüreğim hakkında konuşmak istemiyorum
kim bir yıkıntıdan heyecanla söz edebilir ki
bu şehirler yıkık
diğerleri de yıkılacak
bu insanlar ölü
diğerleri de ölecek
Kan hakkında konuşmak istemiyorum
keşke
sadece kızılaya bağışlanırken aksa
Türkünün modası geçti diye
sakız çiğniyor
kırmızı ruju bulaşıyor yanağıma.
Uzatıyorum öbür yanağı
Sırf boş konuşuyor diye bir öpüşü es
geçemem ya
insan bazı şeylerin kıymetini bilmeli
arada sıradada olsa iyi geliyor sevilmek.
Oturmuş
çırılçıplak
Kına yakıyorum saçlarına
Evet ben bir kadını saçlarına kına yakacak kadar sevdim Lemide
Ellerime bulaştı yalnızlığı...
Şiirde
Sevişilmiş yaralarda anlatılıyor artık
Aşkın
boğazıma dizilişinden değil yutkunuşum
Hava sıcak
ve sıkıyor bu kazak boğazımı...
Deli gücük ( anadolu korku hikayeleri adı bir cizgi roman serisi olmakla beraber aynı zamanda yöresel olarak Gücük ( şubat ) ayının ilk günüdür o gün ve gecesi karadenizde fırtınasıyla ünlüdür. )
5.0
100% (12)