Dışarıda bir serçe bekliyor
hiç uyunur mu
kanatları tir tir beraberce bekliyor
duyar belki duyduğumu
vakit geçiyor
bir damla içiyor da içiyor
bir bakışla utancından kaçıyor
sen bekle belki yine görürsün
sen bekle ama gidersin birazdan
sen biraz dur sen de yürürsün
sesini az duyayım da giderim
sen git ben yine seyrederim
narindir sonra üzülürüm
ben yine onun yerine şuracıkta büzülürüm
geç oldu gece gecene geçince
soğuk da vurmaz soğuktan sen de içince
yavrudur daha diye üzülürsün
bakayım nolursun birazcık sürsün
noldu ki ne yazdın bilen mi var
sabah olacak bende aynı karar
o da uçacak kuş işte yuvasından
durulmuyor o gurbetin havasından
bilir mi bir kırıntı ekmek davasından
geçerim yardan anadan sevdasından
geriye kaldı bir göl oldu yasından
dışarıda serçelerim içeride ben kaldık
gözlerim gözler gözünden akmasın diye yaş
baba işte kalbinde bin telaş
ve omuzların ağırlığından olmuş ayyaş
ve zaman bu soğuklarla hesaplaş
ben senin sıcağında ısıttım gözlerimi
ben senin kucağında ısıttım sözlerimi
ben istedim böyle serçem dedim uçar dedim
ben istedim sevemeden kaçar dedim
ben istedim ellerim naçar dedim
daha gitmeden dönmeni bekledim