Sabah astığım şiiri biraz düzenleyerek tekrar astım,yüksek müsaadelerinizle

/Bazı figanlar atiye dairdir..
Yarınına ağlayamayanların yarınına ağlamanın yazgısı alnına ilişmiş bir Kametin bülent avaz çığlığıdır
Bu derde ağlayamamak , hicranın sığlığıdır/


Muhayyilem kırkambar
Beynim mısır çarşısı
Mısralarım yoğun bakım artığı
Kimyasında az da olsa tuz tadı var
Ayazdan menkul buz tadı var
Yargıla lakin kınama beni
Ben balçıkların sürme diye çekildiği şehirlerde
Paçalarımı sürüye sürüye gezdim
Anne sütüne ağunun şifa diye zerk edilmesine
Ve dimağların kıvrımlarına yapılan suikastlere şahit oldum
Gül maskeli gulyabanilerin eliyle


Ben yüreği buz tutmuş çocukların
Sinelerine ayaz üfürenleri gördüm
Rotasından bihaber trenleri
Ruhu maveraya aç , obez tenleri gördüm
Ana babası var öksüzleri
İlk yaz çağında yaşanan güzleri
Propagandayla celladına aşık edilen yüzleri gördüm

Bir de sizleri..
Küheylanı eğersizleri
Manada zirve ,maddede değersizleri
Sizleri gördüm
Omuzunda dünya yükü
Tebessümle güneşten şua sağarken
Muştu türküleri söyleyen sesi tizleri gördüm
Türkülerinizde ,ucundan ışık sızan dehlizleri gördüm
Heyecanım ondandır..
Ondandır heyecanıma yapışan ümit atlastan
Huzur müjdesiyle dört başı mamur
Eser kalmayana dek yastan
Ey badesine aşk karışmış yiğitler
Fena olun , yazılsın diye yeniden bu destan
Koşturun üfürülene dek Sur
Ne olur , ah ne olur