1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
308
Okunma
kentimde ne atlar vuruldu ayaklarından bir bilsen
ne karıncalar titredi (kininsiz) malaryalardan
kaldırımlarda yaşam dansı yapan ölüler vardı öldüğünden habersiz
gözlerine beton dökülmüş hümalar
sezaryen mavilikler topluyorlardı mağaralardan
ölümüne sezmeyenlere sezdirmeden
kuşkulu aydınlıklar öksürüyordu şarapnel kuşları
kursaklarından blagaj taşıyordu
ve beytüşşebap dokunuşu
nazımca seviliyordu vera tulyakova
yedi genç yeniden aşık oluyordu mehlika sultana
/bir afrika düğününde beyaz olmak yalnızlıktır mesela
gazzede çocuk olmak da
ilkine her ne kadar alışsa da insan evladı
ikincisi her zaman test edilmiş bir muamma/
ne kursağından blagaj taşıran şarapnel kuşları
ne kendi ağırlığından fazlasına hırs etmiş karıncalar
ne o ayaklarından vurulan atlar
hiçbiri tarif edemez seni
katanpe komşuluğundan sana ürperişim kadar
" silentium quaeso"
fm
Feveran Edebiyat
5.0
100% (3)