11
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1125
Okunma

Ne ekmek istiyor ne de aş canım
Yeter aşkın ile bana düş canım
Farkı ne aş ile düşün der isen
Düş ateşe benim gibi piş canım!
Aşksızlık çok acı açlıktan beter
Aşk ile düş aştan bile tok tutar
Bir damla su okyanusları yutar
Aşkın ile dolu gözüm yaş canım!
Elâ gözlü, hilâl kaş, gül yüzlü yâr
Ne söylesem içten sözümü duyar
Gözüne baktıkça gönlüm de doyar
Sensiz ekmeğe geçer mi diş canım?!
Senin ile aşkın sırrına erdim
Yükseldim başımı göklere verdim
Sen olmasan bilmem kimi severdim
Düş olsa da düş peşime düş canım!
Ay yüzün göklerde inci tanesi
Sevmeye kâlbimin tek bahanesi
Sendedir gözlerin en şahanesi
Bilmez mi yâr gökte uçan kuş canım?!
Çok bekledin yolumda sen ’Gel!’ diye
’Burdayım ben, sözün eri ol!’ diye
Deremedim tomurcuk bir gül diye
Gelmediğim için binbir pişmanım!
Gelip çattı ayrılığın saati
Kimsenin ne suçu ne kabahati
Vardır elbet meşk ile sefahati
Ele değil ben kendime düşmanım!
Salınarak o uzaktan gelişin
Ağustos’tu sımsıcaktı gülüşün
Ocak ortasında yazdım bir düşün
Geçti’mola aşk mevsimi kış canım?!
Işıklı gözbebeklerin çok şeker
Hilâl kaşın kirpiklerin ok çeker
Öpsem parmaklarını teker teker
İki elden ayrı ayrı beş canım
Çift başlı bir kartaldır kanatlanır
Gönül uçan atlar gibi şahlanır
Aşk bağrıma mızrak gibi saplanır
Ne gelirse çeken dertli baş canım
Takma sevdiceğim kafana takma
Bencileyin yüreciğini yakma
Saçında sarı gülleri bırakma
Sarı bir teliyle başım hoş canım
Bu ateşi nehir olsa söndürmez
Giden gitmiş yaşım geri döndürmez
Zalım felek niçin beni güldürmez
Yüzbin kere isyan etsem boş canım
Ne çok sevmiş idim seni aslında
Yok böyle aşk Aslı ile neslinde
Kerem oldu yüreğim kül faslında
Aşkın yine alevlendi koş canım
Seher vakti selamın yele gelir
Sazımın göğsünde tel dile gelir
Bülbülün figanı bir güle gelir
Başucuma dikilir bir taş canım
Tabağıma yemek için aş kattım
Aklıma sen geldin geri boşalttım
Düşten gayrı yokmuş tatlı aşk tatlım
Ne sana ne bana kurtuluş canım!
Aktaş’ım sen acından ölsen bile
Ne dilersen saçın ucundan dile
Ölçer ateşini közde göz ile
Ben o gülün ateşinden hüsranım!
Şaban Aktaş
18.01.2016
Fotoğraf: Şaban Aktaş