5
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1883
Okunma

Şimdilerde uzun kulaklı saat kulesi şaşkın mı şaşkın
Mısır kaynar, Yemen ağlar nedendir?
Dicle’ de kan kokusu, Fırat’ta göz yaşı
Hayâlet evlere dönmüş ilçelerimiz,
Kara bulutlara gömülmüş Güney Doğu’da
Memleketimiz...
Saat kulesi kör, saat kulesi sağır,
Bir bebek çıkar bulutların arasından,
Kör olası zamanların içinden
Elinde kâğıt kalem
Ağır ağır yazar, saat kulesinin inadına
Yeniçağın hakikatini
Ve gülümser geleceğe
Eli ay çiçeği, gözü menekşe
Dudağı lâle...
Der ki:
------"Tak etti! Yetti!
--------Bu yapılan ihanet, oynanan oyun
-----------Ey iki dilciler!
---------------Ey Kandilciler!
-------------------Dürülecek defterleriniz !
---------------------İşitin, bilin, duyun
------------------------Huzura kavuşacak
---------------------------Milletimiz, memleketimiz !
Ulubatlı surlara, ha çıktı ha çıkacak
Az kaldı, bekleyin ki, kesin göreceksiniz.
Su, zaman, ülkü, amaç; hepisi de akacak
Bu akış nedir diye, mutlak soracaksınız...
Sonra da İstanbul’dan, Karadeniz’e doğru
Bir vapur çıkar dertli, yorgun bileceksiniz.
Şu Samsun’un evleri bakar denize doğru
Siz de evet siz de hey, birgün geleceksiniz...
Tarih bebeği derler buna
Her yüzyılda bir gelir,
Çizer yeniden kaderleri
Ve çeker alınları yukarı...
Savaş şimdi dağlarda değil be gülüm
Evde, masada, mecliste, medyada
Şehirlerde, yollarda, caddelerde
Üzgünüm...
El yapımı bomba, tüfek; ne varsa daha daha...
Bir kâğıt parçası değil ki toprak
Her santimi sulanmış şüheda kanıyla,
Yakında, çığ düşecek, gök çökecek
Kahpeler, kalleşler üstüne
Bu milletin destanıyla
ve
Gülerek beşiğinden tarih bebeği
Hepimize el edecek...
Şu dönme dolap zaman,
Şu tek kutuplu ayı, oyuncak...
Bu kancıklık ekran ekran
Bu döngü kısır,
Sabrımın hazinesinde
Hepsi boş, hepsi sıfır ...
Üç beş Taşnak artığı
Beş altı dönme, kaltak
Hendekler ardına saklanan
Veled-i zinaya bak !..
*
Çağırın uyuyanı, uyansın, gelsin
Deyin ona kalk ! Kalk!...
Kent meydanında buluşalım
Sabah yelinin elleri tarasın saçımızı
Ve
Işığın ıslığı alsın kulaklardan, vicdanlardan
Ah’ımızı, alacaklarımızı...
Yanan okullar, evler, bahçeler yeter!
Dinecek bu ağıt, bu hüzün, dinmeli!
Bu ateş sönmeli gayri,
Sönecek!...
Mustafa CEYLAN
5.0
100% (3)