3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1242
Okunma

Eğile büğüle yol dağa varanda
Cılgalarda delirme, düşüp de yangınlara
Çılgalar ışmar eden gülümseme dudağı
Yokuşlar sende gizli, içine eğil anla,
Serin göğse sarılırsın, inişlerde zamanla.
Omuzların, dizlerin başlarsa titremeye
Bil ki seccadeden ışık koparmış alnın
Doruklar ışık emer, başlarken beklemeye
Diklenen tozlu yolda acısı var çalının
Hüznüne gark olursun suskun söğüt dalının…
Mavi bir karanlıktır uçurum ağızları
En ince kılcal köke dayanamaz kayalar
Doldur boşluğunu Yusufça düş kuyuya
Gül tomuru gözlerin gizlensin son uykuya.
Sis düşsün zirvelere, kefen beyaz unutma…
Tak heybeyi omzuna, “Bizim Yunus ol”, gel!
Gün ışımadan davran gayri yiğidim.
Yolu giyin sırtına, yol aç yol üstüne, yeni yol
Belle ki, sanadır bu son öğüdüm :
Tut nefsini, yakapaça atıver
Kalp gözüyle kâinata bakıver
Hakk’a yönel sular gibi akıver
Sarsın seni var oluşun duygusu
Tapduğu’dur Yunus yapan Yunus’u.
Yücelere ihlâs ile bağlasın
Yüreciğin yansın, yunsun ağlasın
Can gözünde gök ırmaklar çağlasın
Kırma sakın gönül denen fânusu,
Tapduğu’dur Yunus yapan Yunus’u
Çağlayanlar okyanusa akıyor
Bütün yollar aynı yere çıkıyor
Hele düşün şimşek neden çakıyor?
Yastığında kanaryanın uykusu
Tapduğu’dur Yunus yapan Yunus’u
Kaldır yerden yükseklerden düşeni
Ey Ceylan’ım, “Sen seni bil, sen seni”!
Kumrular, gecede ninni söyler dinlersin
Ninniler, gölgelenmiş çürümeyen duru su
Tapduğu’dur Yunus yapan Yunus’u
Mustafa CEYLAN
5.0
100% (3)