4
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
1108
Okunma
amede,,
yeryüzü generalleri üzerimize geliyor
bir tekme atıyoruz karnına anamızın
bir tekme daha
çatlıyor sesimizdeki damar ve uğruyoruz bizde
görünmez generallerine
adaletin, mizanın sarsılmaz umuduyla
sen biraz daha iyice misin
bu adama iyi bak demiştir babası bir çocuğa
şu yıkıldıkça ayağa kalkan
bakıyoruz bizde onunla beraber
durmaksızın yıkılan ve ayaklanan ne varsa
korkma diyor
diyorsa bir bildiği var hakkın hakkında
tekerleniveriyoruz
merdivenin, kaldırımın, duvarların arasından
ve bir çam yongası çıkar gibi*
bir kemik parçası fırlıyor kafalarımızdan
toprağa karışır ve tozar bütün sevinçli günler
biri susar öbürü başlar
ardı arkası gelmez sürgünün
gelmez ki tutalım
zümrüt sulara düşen ak pürçeği dağların
şuramızda yankısı süren bir hızar
orada her şey yolunda mı
sağ ve salim misin
ah seni her şeye benzetişim
utandırışı her şeyin seni
beni yüzden gözden çıkarışı aşkın
aşkın evlere sığmayışı
oturup yaramıza çiçekler bastım
yüzümün al al oluşu benim
uzatışım kısacık boynumu
muş ovası, tatvan bitlis çatağı
ve mavi gölün ilk elden görünüşü
hey bu kelem tarlası
elem tarlası hey
ah benim gidip gelip kalıp uğunup
yol yol
boynuna sarılışım
boyuna sarılışın bu senin
bana tuttuğun kapıların kolunu göster
açtığında içeriye dolan rüzgârı
ve getirdiği tütün çiçeği kokusunu
yüzüme bir avuç su çırpsam geçecekmiş gibi
geçecekmiş gibi yap
şu daraltılmış günlerin ağusu
bana tuttuğun bardağı bildir, takımını kır
gözesine daldır parmaklarını kaynarcaların
gelecekmiş
taze sağın süte benzer bütün sabahları doğunun
ve ben buna kanacak kadar yoksunum
çoktan da çok yoksun
annem sardunya ekiyor her sabah daracık omuzlarımdan oraya
..
5.0
100% (22)