2
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
410
Okunma
sürgün nasıldı endişe ne
kaydı kuydu belge seli acının var mıydı
yüzünü çevirdi ötelere
olmaz bukadarı bu bana fazla
bu bana fazl
bu bana faz
bu bana fa
mandallar düşüyor bahçeye
bahçeden bahar toplanıyor
sanıyorum ki
insan toprağa ekilir
suya çalınır maya
gömütlük diyorlar bırakıp maddeyi
avluya dönüyoruz
ruhun aynaya bakacağı katmanlar karşılıyor bizi
kaç renk seçilébilir
hangi tonda
neden kavisli
ne kadar çıplak
şu günün bir vakti
burada asılı kalan titreşimler
çarşılar, meydanlar, sokaklar
kendine kaç kez rast gelebilir ki insan
ki
denince birini anımsıyorum
elinde değil
ve sonsuza kadar iptal oluyor bu hissim
hissem oluyor
ifşa ediyor kendini karanlık yan
karanlığın içinde sisli bir iplik
koptu kopacak
mavimsi bulut topluyor onu
çamaşır gününde çiseler gök
sabunu saklar nasreddin
altında köpük köpük ırmaklar
kaybedilmiş de tekrar bulunmuş
aynı deģil
kökleri birbirine karışmış topraklar
sevgiden örülmüş
meraktan
arzunun şafakları sökülmüş
diri tutulmuş dil
kâfi kâfirun yazılmış alınlığında
çizilmiş sonradan üzeri
serpiliyoruz ki
epsiyor elekte gördüğü düşlerin herbirini ruh
aklın feneri tuz’aklıyor zamanı
bilmiyorum herşeyi
bu bana fa
bu bana farz
bu bana fazla
~
5.0
100% (7)