15
Yorum
22
Beğeni
4,9
Puan
1516
Okunma
acı çektiğime dair anlatacaklarım olsun diye vurulmuştum
kan kızılı bir karanlığın ortasında
geceler
kırmızı mürekkeple dokununca yürege
ölen gündüzler’e
sela yazdıklarım
başıboş dağlara avazım çarpıp dönerken
fakir bir coğrafyanın ortasına serpiliyordu
dağılan yanım
arka mahallelerin dik yokuşlarında
ucuz bir şaraba karıştı tadım
acı’m trak
efkarımı dağıtan rüzgar yalarken kapanmış kapılarımı
koyverdi bulutlar kendini
yıkansın acılar
yada yıkılsın
hesabıma
göğün sarkan imleci değsin dudaklarıma
ruhumu başkalarına peşkeş çektigim zamanları anarak
öleyim
oysa
kendim için yaşa(r)malıydım
değilmi ya?
ama
kurulu bir saat gibi durup durup
beni rahatsız eden gecelere
anlatacaklarım var daha
sonunu asla tamamlayamadığım
en başından yara aldığım
kızıldan siyaha uzanan cumlelerim
bak
yine karardım
beni konuşturmayın
susturmayın yada
ben maviyi
Ben umudu ele bağışladım
Şiar (songül eski)
5.0
93% (14)
4.0
7% (1)