içeriği anlamsız cümleler yazıyorum
saatlerdir klavyem parmaklarımda
mezopotamya da güneş açmak üzere
kirli bir sabah olacağa benzer
kahve diplerinde maymunlar
sokak ortasında tasmasız sapıklar
yol boyu yürüten fahişeler var
henüz uyanık

sefertasları hazır devriyelerin
yakacak bir kaç çalı çırpı yığılı
kibritleri kav
ellerinde kaleci eldivenleri
soğuk tepelerinde
kaşkolları boyunlarında
üflenen dumandan sigara
köşeyi dönünce
karakol yakın

radyoda 70lerden kalma
ürperten bir cızırtı
efemde ses yok
elemde arabesk ve oryantel
gözümde gözlüklerim
kulağımda derbeder
yarama merhem olsa
çok mu ucuza gitti
bilmediklerim

içeriği anlamsız cümleler yazıyorum
öğle vakti güneş gökyüzümüzde
bulutların piyasası kalmadı
yağmurlar buhara hasret
ben sevdaya sevda
artık sadece adında
tiz bir perdede nida
ağlasam mı

kıyamet öncesi kaldırımlar
her alamet var
küçüğünden büyüğüne
maazallah yakın
küçük ifadeler
büyük tükenişler
sözün aldanışı
küçük kıyametin sonunda
ayağına çağırışı

yokoluşun perde arası
sancılı tümceler doldurmuş
dört bir mekanı
görünen şehir
kılavuzsuz
ihtimallere emanet
insan
imkansız hayatın
başlagıcında


içeriği anlamsız cümleler yazıyorum
akşamın kızıllığında
sol elim daha sert vuruyor
ultrabookun tuşlarına
sağ yanımda bir bekleyiş
sessiz ve acılı
nemrutta zirve karardı
sıra gecede
düşler cebimde
çitliyorum


kısrakların tırıs vakti
kaldir kafanı
içimdeki şeytan
korkulu bir sırıtış göster
gecenin zifirine
karanlık bembeyaz olsun
hayaletlerinin yüzlerinde
vizite ucuz
bas parayı
ve dinle


mucizeler zamanı
gökte dolunay
ayın aydınlık yüzü
resminde sen
tuallerim de gözlerin
boynumda nefesin
koynumda sesin
her şeyinle hayalin
hala çok imkansız
yerlerdesin


AYHAN SARI
26.12.2015