1
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
1057
Okunma

akşama ıslanmışsa şehirde vakit
evlerde yemek kokusu
yüreğimde yoksul bir çocuk büyür
bir acı çalar kapımı
içimi delense ‘haydi başka kapıya’
şimdiki zamanda
içim dışım dağılmak fiilinde çekimlenir
kapılarda bir asma kilit
beni hangi kapıya bıraktın insanlık
sulu bir sepken yağarken düşlerime
nükseden derin bir yara çiçek açar içimde
sokakların arka yüzüne
düşülmüş bir dip not gibi duran
bildiğin bizim oranın ağıtı
bir kere dokunmuşum rüzgara
ne vakit güneşi özlesem
mevsim zemheriye öykünür
ya da kırağıya çalan bir naneli şeker olurum
hangi çayda erisem üşürüm
23.12.15/Antalya
Sıtkı Özkaya