2
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
631
Okunma

dizimizin kanamayan yanlarıyla
ardıç kokulu bir çıra gibi
gülüşlerimizi taşırdı Toroslar
toprak türkülerini salardı üstümüze
çiğdemler kokusunu
mevsimlerden bahar
yüreğim ses tellerimde artık
içimde bir ılkı ürkekliği
zaman içinde bir an
ertelenmiş yaralar gibi
yorgun artık kanatları kuşların
aceleci bir kardelen olup
her gece toprak damlarda
üşüyor yorganlarım
ve benim coğrafyam
dudaklarıma tutunmuş bir türkü gibi
hüznü dağlarımda saklı
bir kitap artık
sayfaları okunmadan
hoyratça karıştırılan
şimdilerde
sokulsak dağların göğsüne
kar yaraları ıslak
nasıl da Susam Beli kokardır
kar sularıyla üşüyen toprak
düşün artık rüzgarımızdan
03.05.2022 / Antalya
Sıtkı Özkaya