13
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
1903
Okunma

Varsıl bir tedirginliğin arka bahçesinde,
Yüzü örtülü bir ölünün düş kaygılarına sığdırdığım,
Kırık ve hacizli bir ikilem iken meyleden,
Anlık bir rücunun isyanına yüz sürdüğüm
Hükümranlığında asılsız bir rakımın
Boynu bükük yalnızlığına rest geçen.
Ümmeti kayıp,sefil alabildiğine,
Sıradan ölümlülerin nezdinde
Sonsuzluğa bayrak açan
Muzaffer bir komutan edasıyla,
Raks eden imgelerin Tanrısı o soyut gölgeler
Kadar soğuk ve sıradan bir geceye teğet geçen,
Çiy taneciklerinin pervasızlığından dem vuran
Anlık bir tezahürüyüm yeryüzü imleçlerinin.
Savrulduğum boyutsuz yolculuğumun tescilli
O vakur boyunduruğuna söz geçiremediğim
Külliyata yüklediğim her bir bilgi zerresi kadar
Düşsel tedirginliğimin muğlâk rotasında
Bir zayiat kadar dokunaklı iz sürmüşlüğümün
Kayıt dışı o engebeli hatta debdebeli
İzbelere yığılı sağanaklara zimmetli
Gözyaşlarını kırıp geçen
Anlık hezeyanı ile diş bileyen zaman zaman.
Hakkaniyetten yoksun devre arası yılmaz düş bekçilerine
Söz geçiremediğim yerle yeksan
O müşfik dokunuşunu annemin
Solumda sakladığım düşkün ve hacizli bir yetimin
İsyanlarında can bulan,
Tufanı şiddetli aymaz kırılganlığımın
Çatısında doğurgan bir kadından da nimeti,
Şükür sayan düş baz seferberliği
Karışmış gölgelere
Yine de aşkın hidayetine toz kondurmayan
Bir ümmetin ahvali kadar aşka meyletmiş
Tüm durağanlığını bir hamlede
Sıyırıp yarınlara yelken açan.
Rahmeti esirgenmez düş baz yorgunluğum kadar yeknesak,
İmkânın seyri, dünün mirası belki de tecellisi
O savruk ve koruk acılar iken rest çeken,
Geri duramadığım adsız bir romanın tek tanığı
İken evren ve Tanrı.
Münafık gölgeler mademki perdeli ve örtmüş üzerimi,
Sanma ki uzağında kalmak kadar aykırı bir eylem,
Çatık kaşlarımın deldiği yine de sineye çektiğim,
Gün ertesi sanrı yüklü mizaçların tefekkürü iken
Varsıl kahramanları ve o silik pençe izleri,
Kundaklanmış bir kez ömür ve aşk,
Hatta örselenmiş milat bildiğim gece yarısı:
Kaybolup yok olduğum o sancılı döngü;
Çeperinde tıynetsiz ve metruk düşler,
Bir yakadan uzanan ve iliştiremediğim diğer yakada
Konuşlandığım simetrik bir dokunuş kadar muhafazakâr,
Hele ki kayıp mızrabı o savruk gönül telinin:
İkilettiğim nice düş.
Yaralı ve çığırtkan bir kuş kadar esef yüklü keder zerrecikleri,
Somurtuk bir isyanın gölgelediği isli gece:
Her katresinde yalıtılmışlığın izdüşümüne denk gelip de,
Yok bildiğim, yoksun kılındığım:
Aykırı bir düş’ün düşkün imgelerinde seğirten.
Ağlak yüzlü adam ve kadınlar:
Her bir katresi yetim,
Her zerresi kayıp, işkillendiğim münafık bir var oluş,
Cennetten kovulan kaçıncı ruh kim bilir.
Boyutsuzluğumun girdabı,
Acıların yalıttığı,
Sitem yüklü bir mizacın tevafuku kadar
Kabul görür ve beyanatı şu sakil ve kabadayı,
İsyankâr imgelerin.
5.0
100% (20)