[...terörün bütün biçimlerini -avazı çıktığınca yüksek sesle lanetlemeyi- akıl edemeyen, o bilinç düzeyine dahi erişememiş ezik, korkak, tırsak toplumlar, er ya da geç bir gün, terör kurbanı olurlar... M.Y. ]

-gecenin karanlığına yaslanır hüznün gölgesi-
ayaz vurur yoksul şehirlerin sokaklarına
delik deşik hayatların izi düşer
parçalanmış kaldırımlara
kanamalı bakışlarda solar kör gözleri



bir elinde ölüm meleği
bir eli ayrılığın tetiğinde
zulüm yazar
yoksul kaderlerin üstüne
ihanet yazar vatan topraklarına
bölüp parçalama senaryoları
hep yoksul halklarının katlinedir planlar
piyon olarak kullanılır
kolayca kaybedilen yemleridir onlar





tüm derdi yoksulun -kaderidir- aslında
insan ki
işsiz
sahipsiz
yarı aç
toprak ağalarının
aşiret ağalarının kulu niyetine
düşman hizmetinde
satılmış sözde dostlarınca
sürülür bölücü hainlerce sokaklara

dağa
taşa
kendi eline
yurduna
toprağına
terörist olur
silah sıkar sonra



sayısız canlar ziyandır
sayısız yüreklere
ateş düşer
evlat acıları
öksüz bırakılan günahsızlar
ah çocuklar!
ah katledilen çocuklar!



cebinde
heybesinde üç günlük yiyeceği
parası bile olmayan
aç
sefil
çaresiz
savunmasız
korunmasız insanlar
heder olur gider



bir yandan hain örgütler
ağaların sinsi planları
bir yanda vatanın sahtekarları
oluk oluk kan akıtır Emperyalist silah tüccarları
onların iç hain marabalarıysa
düşman emrinde yumuş uşağı
maskeli deyyusları



-devletleri ayıran sınırları kaldırırken-
-avrupa ülkeleri-
-güçlenmek adına birleşirken-

yoksul coğrafyaların garibanlarına
yıkın devletinizi
bölünün diyebilen
iç savaşlar tezgahlayan
bir insansız birlik
yalnızca

bir çakallar sürüsü ...








istanbul / 20 aralık 2015