Ruhlarda azabın kör fırtınası,
Ümitler hicranın alevindedir,
Ufukları sarmış savaş narası,
Gönüller yalnızlık canevindedir...

Asır sarmaş dolaş ,intikam hain,
Barış güvercini mahpus kinlerde,
Dünya hakimiyet hırsıyla kaim,
Kanlı yarasalar bekler inlerde...

Çeşmeleri tutmuş hain bedenler,
Yoksulluk asrın damgası olmuş,
İlk önce gemiyi kör terk edenler,
Zalimin hırsında; alevde donmuş,

Savaş tam tamları sessiz ve derin,
Piyonlar sırça sarayda mahkum,
Sükutu ürkütür ; öksüz ellerin,
Fırtına ,sessizlik ve kanlı zulüm...

Ağlayan gözlere baldıran zehri,
Düşene bir darbe daha derinden,
Çekilmez köşk olsa mihnetin kahrı,
Kim huzur bulmuş ki mihnet yerinden...

Bal yapan arının kovanı kırık,
Yaranmaz insanlık bin nimet ile,
Kalbler gözlerinden acıyla buruk,
Gelmez beklenen tabip nafile...

Çınarlar gölgeyi verdi çöllere,
Avuçları nasır gönüller öksüz,
Kırık teknelerle çıktık göllere,
Kaybedildi yollar hep güpegündüz....

Seherlere döndüm ; yeller kıbleli ,
Gözyaşımı silen saba rüzgarı,
Ne gün gelecektir bir yiğit eli,
Silelim sevgiyle kanlı efkarı...

Bak şafaklar kan rengine büründü,
Rükular secdeler güler seherde,
Bak kaptan uzaktan kara göründü,
Gülsün öksüz vatan; kapansın perde

Musa DOĞRUER(Teslimi)
08.05.2015