Ne sevmeyi bildin ,ne sevilmeyi,
Arasat ta kalan kullar gibisin...

Çiğdemi küstürdün,,gülü küstürdün,
Sevgiyi katleden diller gibisin...

Hatır soran olur,gönül bilmezsin,
Edep ,erkan ölmüş haller gibisin...

Sevgiye susamış gözlerin mahmur,
Yolcuya su vermez göller gibisin

Hep kendi bendinde boğuldun kaldın,
Kabına hapsolmuş seller gibisin...

Ne sevgi tanıdın ,ne dost, ne düşman,
Tarife sığmayan haller gibisin...

Bazen acı poyraz, bazen sam yeli,
Yönünü şaşırmış yeller gibisin...

Gözlerin şahittir,kaşların sanık,
Doğruyu katleden eller gibisin...

Suçu hiç bilmezsin ;mazlumu ezer,
Haklıyı hapseden diller gibisin...

İnkar kalan olmuş,intikam yurdun...
Yolcuyu kaybeden yollar gibisin...

Bütün silahları kuşanıp geldin,
Sevdayı katleden eller gibisin...

Sevmeyi suç sandın; dar ağaç kurdun ,
Agusu öldüren diller gibisin ...

Sevdanın ahından, ah ateşinden,
Sinemi kavuran küller gibisin...

Dilerim Mevladan ah eder için,
Dikeni dağlayan güller gibisin...

Mezarıma dahi bakma uzaktan,
İntikam aşkıyla güler gibisin...

Musa DOĞRUER (Teslimi)
23 Haziran 2014.