4
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2002
Okunma

Bu mecburiyet nedendir,
bilemedim...
Hep mi beklemişim seni,
Çok mu özlemişim...?
Oysa, sen yoktun,
Hayalin bile yoktu..
Yüreklerimiz,
Ayrı şehirlerde gelişen birer çocuktu.
O kapının önü, ahh...
Gecikmiş buluşmaların bekleme salonu,
Sen ve ben,
İsimlerimizi yüreklerimize kazımış,
Yüreklerimiz ellerimizde,
Hiç fark etmeden,
Yıllarca birbirini arayan yolcuymuş-uz...
Zamanı gelmiş,..buluşmuşuz...
"Gözlerin, hayatımın kavşağıydı,..
geri dönemedim...
Yürü dedi yüreğim,
Eridi tükendi gözlerinde fikrim,
SEV dedi tabiattaki her nesne, onu
SEVDİM..."
Anladım ki ,
MECBURİYETİM KADERİM...
Geri döneme-diklerimizi kaderle de açıklıyoruz işte.. Bu da bir bakıma altın rakam gibi elimizde tutuğumuz, pişmanlığı rahatlatan, keşkelerimizi iyi-kilere dönüştüren sığınağımız , kim bilir....
SELDA İYİEKMEKÇİ
5.0
100% (5)