10
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1185
Okunma

Ah Bella...
Gücümüz yok yaşamaya
belki de
bu yüzden ölemiyoruz
Sıvası dökülmüş öyle çok düşün ardı sıra.
zaten
Bazı şeylerin acısına
nasıl dayanılır başka
Kaliteli bir yalnızlığın birinci kuralı
üşümektir Bella
Üşümek ki Ağustos sıcağında titreye titreye
adını hecelemektir
Yaşayamayan
zaten
Ölüdür
Bunu bilmeyene aşık denmez Bel -la
Sen bir şiirsin
ve okundukça
şehirler düşüyor birbiri ardına göğsümde.
Ve ben
her seferinde
Yarama yâr basıyorum
çünkü
ellerinsiz geçmiyor hiçbir şey...
Nef/es al Bella
nefes ver Bella
alçalıp yükselen sinende kuşlar şakıyor
Bu kuşlar sana ne çok yakışıyor
Ellerine sonbahar değmiş çocuklar
erken yatar
geç uyanır
Uyku bahane düşe yatıyorum
düşe kalka
rüyalara seni katıyorum...
Bir öykünün en can alıcı yeri
sonu değildir
Mutsuz sonları olan masallarda tutar Bella
Sen yinede tut elimi
ellerin ne çok şey oluyor
Öylece sunuyorum boynumu sana
amasız / fakatsız bir teslimiyettir bu...
/ Kilometre taşları boyunca ölümlüyüz
ah ne çok yara
ne çok ölüm
birtek yâra .. /
Akşamlar Bella
akşamlarda devriliyor
Adamın omuzlarına zemheri gibi
gibisi olmuyor hasretin
Devriliyor evler, sokaklar, caddeler ve şehirler
Yalvarırım devirme gözlerini
uyunulmaz uykular bunlar hep
Adama öksüzlük bile koymuyorda bazen
Yârin öpülmemiş saç teli sızlıyor
usul usul
ciğerinde ...
5.0
100% (18)