6
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
1023
Okunma

daha dün
düğün dernek kurulmuş
tatlılar dilden damlar
ayrılık en kara giysilierle dolanır
hüzün çamurlu ayaklarla izlerin üzerine iz bırakırken
gözler horon havasında üç ileri bir geri tepinirdi
birden yer gök sarsıldı
nerden geldiği belli olnayan bir kurşunla sustu
sessizce yatıyor yerde
kim vurduya gitti duygular
sahipsizler mezarlığına defnedildi gözyaşısız
mezarı çift kişilik..
ince düşünceleri kuşanmaktan üşütmüştü zaten
kulaklarında anadan kalma küpeler
eyvallah demekten uçuk kaçık dudaklar
nazenin salınırdı bilinmezliğin salıncağında
ip kopmadı
keşke kopsaydı da kim vurduya gitmeseydi demeyeceğim.
varlığının keşmekeşliği bu yar
ince bir kurt gibi kemirip durdun içimi
ölmedin ya bir türlü yüreğimden önce
işte ben asıl birlikte ölmeye karşıydım
birken yaşatmadığın mutluluğu
ölürken bilinmezliğe kurban ettin
kim verdi sana bu hakkı
kim derdi saçında ki annesizliğin şefkatini benden habersiz
kim vurdu bizi
yaşarken biz olmaktan uzak olasılıkların içine gömdü.
kim seni benimle ölüme mahkum ettiyse
elleri dert görmesin
sus ölüsün artık
boş yere kulağımda vıdı vıdı etme
kapatırım dudağımla dudağını
nefesin nefesimi öper
pişmanlık ardına bakmadan kaçar haberin olsun.
sahi beni kim vurdu?
Ayvazım DENİZ