20
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1803
Okunma

...
Farzet deniz yıkıyor saçlarımı
ıslanıp düşlerle dalıyor derinlere
sarı güncelerle…
günlük güneşlik bir elbise üstüm
mayıstanmış baharın göğsü
çiçekçilerin hepsi tanıdık…
İstanbulsun yedi güvercin tepede
herhangi bir gün
günün bir saatinde
karanfil satan çingenelerin yerinde
fala bakan esmerlikler geçer
vapur seslerinde uçuşur martılar
bir tutam sevgi simidi özlem
susamı dudağımda taze şiir
bak sözler esiyor deli rüzgârın birinde
kapa gözlerini İstanbul sevinçte…
bayır yukarı bayır aşağı
endamında yine yokuşlar
adımlarım büyüyor düşününce
bir kız sakız saklıyor cebine
Mabelden,
sütlü şeker, pamuk helva
bak sevgili bunlardan bana da al
ağlarım sonra...
...
kurulmuş salıncak ipleri sevda
salla dur düşten parmaklarınla.
ahşap evlerin çatı katları
erguvan kokuları
zambaklar bekler geceyi
sabah sularım nice duayla
kardelen düşleri
içimden geçenleri…
dalgınım bu aralar
dalgadan evimle
bir denizden tanrı anlar
camdan kuledir her yansıma
kumlara isim yazar
dalgalar siler
ben yine yazarım
sevmek emek ister diye…
...
bir buket ilkbahar getir
zaman çiçeğe durduğu zaman
topraktan gözlerinle…
Neslihan Yazıcılar
ondört-mart-ikibinsekiz
Fotoğraf Kevser Demirkıran.