5
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
1872
Okunma

Tersine akıyor artık zaman
ne zaman seni üşüsem
mülteci yaralarımı eziyor
Küçük ayaklarıyla
ölü çocuklar
Duydun mu çığlığımı Asmin...
Kısacası yaşamlar ve ölümler arasında
bir yerde açlıktan ağlıyor
afrikalı çocuklarım
Büyük devletler gibi artık küçük yosmalar
zevkten değil uzakdoğu da eti satmak
ekmek beyaz adamın sertleşmesinde...
Çirkinim Asmin
çünkü ben artık siyahım
bu yaralar çoğrafyasında.
Tecavüze uğrayan kadının sırtından sopayı
eksik etmediğinden beri birileri
Irzına geçiliyor erkekliğimin...
Sen ötelerde şiirden çiçekler tak saçlarına
saçların bağlamasa ellerimi
inan vurmuştum çoktan kendimi...
Gidişine
Gücendim
Giyiniyorum işe yaramıyor
soyunuyorum dişe dokunmuyor
Evlerim dökülüyor
Dökülüyor evler boyunca ağzımdaki küfür
Kuş konmuyor artık senin yollarına
benim ellerim kırılalı yıllar oldu zaten...
Unutma
Yollar gidilmez değildir Asmin
Olsa olsa dönüşsüzdür
döşümde bir sızı
Ellerime an bulaşıyor
Ben
kanıyorum anlar boyunca
Belki anlarsın diye.
Gidişine kurban olduğum
yüreğimde
saklıdır hâlâ gözyaşının hikayesi.
Çünkü ben
Masalı yitik çocuklara anlatıp durdum seni
Bıyıkları terlemeden daha
vurulmuşluğa büyüdü hepsi.
Ötelerde şiirden geçilmiyor
Buralarda ölümden başkası yazılmıyor
Kırmızı başlıklı kızlarım yok benim
en fazla kırmızı çarşaf beklentisi
Oda kurşunlanmazsa
herhangi bir savaşta elleri...
Telli duvaklı bekliyor
taze yaralarıyla savaş dulları
henüz ölmemiş erlerini..
Söylesene Asmin
bir savaş kaç dulun
gözyaşına biter...
Ya bu aşk hangi savaştan fırsat bulup vuslata
erer.
S.Ş
5.0
100% (11)