5
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
3143
Okunma

Kötülük ne Tanrıdan ne Şeytandan
kötülük bizden
bizim içimizden Eva
Gözyaşını köşe başındaki sabahçı kahvesine bırak
Kapat perdelerini
acımıyor artık
öldürüyor...
Yazılmıyor Eva
azaldığından değil
çoğaldığından
adım adım
adın...
Hepimiz biliyoruz
bildiğimizi kendimizden sakınıyoruz
çürüyoruz Evam
Parke taşlı sokaklarımız çiçeklenmiyor artık
Üstelik top oynanmayan mahalle
aralarında
peydahlanıyor piç yarınlar
Ve kirlendikçe ellerimiz
indirime giriyor
dokuz doksan dokuza sevişmeler...
Bağrı yanık türküler değil
baldırı çıplak selfiler sükse yapıyor
Baldız baldan tatlıdır diyen ülkemde
Memleketimden riyakarlık manzaraları
hep bunlar...
Dörtyol ağzında
dört gün
dört nala doru taylar koştu
İğdiş edilmiş yaralarıma dokundu geçti
ellerin...
Üşüdüm Eva
üşendiğimden değil dilsizliğim yorulduğumdan.
çünkü
Ben de
yenilirim bazen.
Aslında bu kış
Vız gelir tırıs gider ya
Gider ayak ölünmüyor sokaklarda...
Ben senin dudağında ki gülüşten düştüm Eva.
Suretsiz kent kahvelerinde
Tülsüyü arayıp dururken
Önce dövdüler
sonra sövdüler
Kim bilir
belki bir daha döverler
Bak ben çok güzel dayak yerim
pısırıklığımdan değil
Pişmanlığımdan
Hepimizin bir yalanı var
Oğulları ölenlerin oğulları saraylarda yaşayanlara taptığı çoğrafyalarda
benim en güzel yalanım sendin Eva...
Onlar
yağmalanan şehirlerde
ürüyorlar
Ürkütüyorlar sahipsizliğimizi
vuruyorlar çocuklarımızı
Çocuklarımız ölüyor
Dağlarımızda
Kentlerimizde
artık
Aşkın değil
yoksulluğun gözü kör Eva
yaşamak zor
ölmek daha zor
bu ülkenin gecekondularında...
S.Ş
5.0
100% (14)