Sabah saat 07.00.
Gün ha aydınlandı,ha aydınlanacak..
Yeniden başlamak için uyanmış sanki dünya.
Tekrarı gibi dün yayınlanan filmin herşey ve bu filmde reklam arası olmayacak.
İki başrol oyuncusunu yitiren bu oyun daha ne kadar izlenir bilemem.
Tek bildiğim sabah saat 07.00
Günlerden Cuma.
Dilim bir bardak senin demlediğin çaya hasret.
Zaten,bir anamın birde senin o zamanlar beğenmediğim çayın, geriye ne varsa dümenden cigaraya katık ettiklerim.
Nede güzel küserdin..
Güzel mi dedim ?
Sahi,güzel küserdin.
Bilirdim;3-5 dakika sonra barışmalarımızı...
Saat hâlâ sabah 07.00
Geçmiyor zaman bende..
Herşey,bıraktığın gibi yerli yerinde.
Bu arada da günlerden Cuma.
Sen nasılsın oralarda ?
Artık bana yazmıyorsunda.
Sende de saat sabahın 07.00 si günlerden Cuma’mı bilmiyorum !
Ama arada sırada olsada yaz,ne bileyim,bir merhaba de en azından,
Ben sana karşılık vermesemde,sen nasılsın diye sor.
Beni bilirsin işte,pek beceremem süslü cümleler kurmayı,bir seni bilirim birde benden gittiğin saati yani cuma günü saat sabahın 07.00’si.
Hoşçakal,arada sırada yaz bana nolur...
Ben yazmasamda sen yaz,mutlaka.

Çağlar Öcal