8
Yorum
22
Beğeni
0,0
Puan
1542
Okunma

gözlerimden süzülen yalnızlığı eş edemedim gözlerine
bu yüzden efkar sigarasını peş peşe yakmam.
soğuk bir kış günü
sahildeyim
ağlıyorum zannetme
dalgaların hırçın suları yüzüme çarpıyor
çarptıkça sızlatıyor hasretin gözelerini
gözyaşlarımla tıkadıkça
bel veriyor ayrılık.
ağır ağır akşamın kızıllığına dalıyor gözlerim
boğulmak içten değil.
bilirsin eşkıya gülüşlerim olurdu bazen
dağlar ses verirdi giden ayak seslerime
’’dur’’ diyen nefesin ensemde
tüylerim diken diken
son çapkın dudaklarımı verirdim sana
özgürlüğü anlatan.
bu kaçıncı ayrılıktır bilmiyorum
bu kaçıncısı oldu sensiz labirenllerde kayboluşumun
hep ellerine muhtaç
Rapunzel gibi saçlarımda yok ki
uzatsam sana tıkıldığım kuleden
gelsen kurtarsan beni
sarsan sıcacık
öpsen alnımdan sahiplenircesine.
sus şimdi
ezberinde olmayan masallarla kandırma artık beni
uyduruk hayallerle gökkuşağımı kandırdığın yeter
bırak gözlerimden yağan yağmurdan sonra rengarenk çıksın izin ver
,z,n ver sensizlik hazinesini bulayım bu kez
ve ağlarsam da silme nasırlı ellerinin kiriyle
bak nasıl çamura sıvandı güneş
ya da ben öyle gördüm yıllarca.
bırak eteklerim ışıkları toplasın
yerde bulduğum kozalaklarla yakarım seni yine içimde
yine bir anda yanar yok olursun
alışkınım nasılsa
ardından son sigara yakmaya
bırak ciğerlerim tıkansın
bırak anlamsız geçsin bugünde
bir çay demlerim ardından
demi damağıma alışkın
dudak kenarım yudumlar sıcaklığı
benimse ellerim buz tutmuş camlara adını karalar
görmezsin
duymazsın
zaten hangi yağmurların çığlığını duydun ki
sen sadece ıslanmayı bildin
kulakların aşka tıkalı.
Ayvazım DENİZ