1
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
819
Okunma
işte şurada yumuşak bir yastık duruyor
onca şeyin sana ait olduğundan vazgeç
kırılan harfin son ucunda
öylesine lakayt
bir de
inanmış olman gerekmiyor yani
inkar etmeyi tekrarla
kırılsın kalbin
dağ dağın dal ucunda hafif
güzel rüzgarlar
ne bilir deme uzat
kendini
kardeşini
aklına geleni
geçeni
yok olanı tedarik için
gülümseyen bir renk seç sevgine
açılır açılmaz çiçeklerle oynaşan başın
sezgilerini yatıştırmak için güzel kokacak
ve ilerlemekten başka çaresi olmayan
sensiz içtenliğim
büyü bozgunu kelimelerle savaşırken
karar vermeye vakti olmayacak
bu boşluk kuşatmasının iyiliği
eski kötülüğüne denk olsa da
susmayı arzulayan dingin dudaklarımı
öldürmeye gidiyorum
korkarak gömdüğüm hatıralar için
daha da konuşmaya gerek yok
ilelebet karnı gürültülü bir tanrı yaşıyor içimde
temkinli ayakları ile boşluğu yoklayan.