6
Yorum
45
Beğeni
0,0
Puan
2678
Okunma

Ayrılığın hüznü
Musallat olunca yüreğime
Bir ağırlık çökmüştü üzerime
Adını andığım her vakit
Kuş gibi narin ve ağlamaklıydım o demde
İçimden çıkarmak isterken kendimi
Eksik kalmışlığımdandı telâşım
Bahçelerimin, boynu bükük çiçekleri
Yas tutarken uzletime,
Gelmek istesem de gelemem
Zira sebebim…
Kederimle mutabıkken kaderim
O anda yörenden ayrı düşerim
Kimsenin anlamadığı dilde
Ağzımda neler gevelerim, aman ya Rabb’im!
Herkeste bir şaşkınlık
İdrakten uzak, neden bahsederim
Neden
Aralıksız dünü özlerim
Güneş
Alnıma vurmayalı kaç asır oldu bilmem
Zamanın bile
Silmeye kıyamadığı ayak izinde
Solmuşken göz bebeklerim
Uykuyla küs vaziyette
Hâlâ tam vardiya
Dünlerimin başını beklerim
İflâhı, kesilmeye yüz tutmuş dizlerim
Çökmesi an meselesi
Fark etsem de etmesem de,
Tek kişilik meydanda
İğne atsan, yere düşmez çevremde
İşte sırf bu yüzden
Var gücümle direnirim
Keza onca insan
Düşmandan hallice desem de
Hiçbiri dost değil.
9Ekim015/NÜS