13
Yorum
25
Beğeni
0,0
Puan
1868
Okunma

Masalı büyükler okur
Çocuklar dinler ve inanır.
Sesimiz uykulu .
İsmimiz kaçak.
Düşlerimiz firari çocuk.
Ölüyoruz kimsesiz bir diyarda...
Belenmiş hayallerimizle
Etten kemikten bir leş gibi gömecekler bizi.
Gazete başlıklarında okunacak umutlarımız.
Sonra buruşturup atacaklar bir çöp poşetine.
Çocuk;
Neden dünyaya geldi denir de doğumumuz
Neden dünyaya sığmaz ki iki nefeslik cürmümüz.
Soluğumu tuttukça
Kalbimi patlatacak öfkelerim var.
Asi tekmil çanları çınlarken ulu orta
Ben sessizce dişlerimi sıkıyor,
Tanrıya sığınıyorum
Sırf senin hatırın için...
Halbuki çalıp çırpmadık.
Yoksulluğumuz bile asi olmadı hayata.
Kendi yağımızda kavrulan mutlulukla doyurduk karnımızı.
İstemedik kırmızı rugan pabuçlar.
Kuş sütü yok diye terk etmedik kuru lokmamızı.
Kin ve nefretle yoğrulmadı mayamız.
Nasıl göremedik engereklerle sarılı etrafımızı.
Çünkü hep grilerin kazandığı,
Adil olmayan, siyahla beyazın savaşı bu.
Ne soğuk bir renk değil mi?
Mezar taşı gibi ölgün
Zemheri ayazı kadar dondurucu
Ve insanlık onurunu satın alacak kadar ikiyüzlü.
Biz kendi göz yaşlarımızda kimliksiz ölelim çocuk.
Sadece insan yazsınlar baş ucumuza.
Gök kuşağı koysunlar topraktan avuçlarımıza.
Ve desinler ki
Mavzer çığlığında yırtılan gecede
Sessizce kayan serçe masalı yıldızlardı gidenler.
Dilek USTA.